2013 Yılı Çalışmaları
Bilal SÖĞÜT [1]
Stratonikeia, Muğla İli Yatağan İlçesi Eskihisar Mahallesi’nde, Yatağan-Milas karayolunun 7. kilometresinde yer almaktadır. Kent içinde bulunan yapıların tarihsel dağılımı ile uyumlu olacak şekilde 2013 yılında farklı alanlarda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Çalışmalar farklı üniversitelerden öğretim elemanı, uzman, öğrenci ve işçilerden oluşan bir ekip ile sürdürülmüştür[2]. Yapıların temizliği ve çevre düzenlenmesinin haricinde kazı, konservasyon, restorasyon ve çizim çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu yılki çalışmalar, ağırlıklı olarak Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Genel Müdürlüğü (DÖSİM) ve Pamukkale Üniversitesi[3] tarafından maddi olarak desteklemiştir. Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) Müessesesi Müdürlüğü’nün çalışmalara verdiği desteğin dışında, Muğla Valiliği, İl Özel İdaresi tarafından, kent içindeki tescilli yapılardan birisi olan, Hasan Şar Evi’nin restorasyonu ile ilgili ödenek tahsis edilmiştir. Destek ve katkılarından dolayı tüm kurum, kuruluş ve kişilere teşekkür ederim[4].
2013 yılında Kuzey Şehir Kapısı ve Cadde, Tiyatro, Roma Hamamı-1, Batı Cadde, Gymnasion ve Selçuk Hamamı’nda çalışılmıştır. Geç Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarının restorasyonu konusunda plan tespit ve rölöve çalışmalarına devam edilmiştir. Alandaki bu faaliyetlerin haricinde kent içinde ve Müzelerde Stratonikeia buluntusu eserler ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
1 Kutsal Alan Terası
Tunç SEZGİN [5]
Stratonikeia Antik Kenti’nde 2013 kazı sezonu çalışmaları içerisinde Augustus-İmparatorlar Tapınağı’nın bulunduğu kutsal alanın sınırları ve tiyatro ile bağlantısını görmek amacıyla kazı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Tapınağı’nın kuzeyindeki çalışmalarda Augustus Dönemi’ne ait temenos alanının kuzey ve batı peribolosu ile propylon ve altar ortaya çıkartılmıştır (Çiz. 1, Res.1). Ayrıca tiyatronun üst bölümüne yerleştirilmiş ve sahne binasına cephesi bakan, temenos duvarı ile bağlantılı Dorik portik tespit edilmiştir.
1.1 Temenos Duvarları
Tapınağın kuzeyinde yer alan terasın düzenleme çalışmaları sırasında Propylon ile birlikte kutsal alanın kuzey peribolosu bulunmuştur. Peribolosun alt bölümünü oluşturan teras duvarının kaidesi ve tacı arasında 1,06 m yüksekliğinde orthostatlar yer almaktadır. Orthostatlar dönüşümlü olarak, yatay iki bloğun yanına atkı şeklinde dikey yerleştirilmiş bir blok konularak oluşturulmuştur. Propylon kısmı ile birlikte toplam 47,40 m uzunluğundaki orthostad bloklarının arka kısmı kayrak taşlarıyla kuru duvar tekniğinde örülmüştür. Bu duvarın toplam kalınlığı yaklaşık 1,80 m civarında değişmektedir. Duvarın kaide haricindeki toplam yüksekliği tam olarak bilinmemektedir. Cepheyi oluşturan mermer bloklar ölçüldüğünde kaide ile orthostad bloklarının yüksekliği yaklaşık 1,33 metredir. Ancak kuzey peribolosun doğu kısmında mermer blokların arkasındaki kayrak duvarın yüksekliği esas alındığında yaklaşık 1,30 m kod farkı mermer duvar bloklarının da en azından 2 sıra daha olması gerektiğini göstermektedir. Orthostatlar üzerindeki taç bloğu 0,37 m yüksekliğinde olup yarım oluklu silme profiline sahiptir. Taç bloğun üst kısımda 0,16 m yüksekliğinde düz bir profilden sonra 0,21 m yüksekliğinde yarım oluk (iç bükey) bir profil yer alır. Benzer şekilde profillendirilmiş taç bloğuyla sonlanan duvar örneklerini kenttin en önemli kamu yapılarından birisi olan tiyatronun teras düzenlemeleri cephesinde de görmek mümkündür.
Kutsal alanda batı ve doğu peribolosun varlığı daha önce sadece güney teras duvarlarında az bir kısımda görülmekteydi. Yapılan çalışma ile kutsal alanın tamamı kazılmasa da dört yönde de duvarların hattı ve kalınlıkları belirlenmiş oldu.
1.2 Propylon
Propylon, tapınağın kuzeyinde yer alan terasın düzenleme çalışmaları sırasında kuzey peribolos üzerinde bulunmuştur (Res. 2-3). Böylece Kutsal Alana diğer yönlerden olduğu düşünülen girişin dışında, gösterişli tören kapısı olan propylonun kuzeyde olduğu kesinleştirildi. Kazı çalışmaları sırasında yapıya ait 3 sıra stylobat döşemesi, stylobatın orta sırası üzerinde yer alan in situ iki Attik-ion kaide, güneydeki stylobata çıkışı sağlayan 3 sıra basamakları, yapıyı doğu ve batıdan sınırlayan duvar blokları in situ, kuzeydeki ön kısma düşmüş olan iki kapı sövesi ve iki lento bloğu, bir adet Korinth başlığı, başlığa ait iki sütun tamburu ve anta duvarlarına ait bloklar düştüğü şekli ile bulunmuştur.
Yaklaşık olarak 47,40 m uzunluğundaki kuzey peribolosun ortasına yerleştirilmiş olan propylon tamamen mermerden yapılıp içten içe 6,24 m genişlikte ve 6,80 m ölçülebilir derinliğe sahiptir[6]. Kuzeyde tiyatronun portik kısmından temenosa girişte, sütun kaidelerinin bulunduğu stylobata çıkışı sağlayan basamaklar bu güne kadar yapılan çalışmalarda tespit edilememiştir. Ancak stylobat kısmı sağlam üç sıra mermer blok döşemesinden oluşmaktadır[7]. Stylobatın orta sırasında, her iki kenardan sütun orta aksına 1,97 m uzaklıkta yerleştirilmiş in situ iki attik-ion kaide yer almaktadır. Böylelikle 6,24 m iç genişliğe sahip olan propylonda her iki yanda duvar ve ortada iki sütunla üst yapı taşınmaktadır. Kaidelerin yerleştirildiği stylobat blokları güneyindeki diğer bloklardan 7-8 cm arasında değişen ölçülerde daha düşük kodda yapılmıştır. Bu düşük kod kuzeydeki iki sıra stylobat sırasının doğu kenarındaki kanal ile birleşmektedir. Bu uygulama daha yüksek kodda olan tapınak tarafından gelen yağmur sularının düzensizce akarak propylon üzerinde göllenmesini önlemek için yapılıp suyun kanal ile kuzeye doğru, kanalizasyon sistemine gitmesi sağlanmış olmalıdır.
Sütunların yerleştirildiği stylobattan lentolarla geçişin (tripylon) sağlandığı stylobat kısmına çıkmak için 3 sırası sağlam toplam 5 sıra merdiven basamağı kullanılmıştır[8]. Sağlam mermer basamakların güneyinde 2 sıra basamağın sadece temel dolgu taşları ile en üstte lentoların yerleştirildiği stylobat bloklarının altındaki temel taş dolgusu kalmıştır. Herhangi bir kalıntısı bulunmayan stylobatın sınırları güneydeki temel blokajından anlaşılmaktadır. Stylobatın üzerine kutsal alana girişi sağlayan üç lento bloğundan iki adet lento bloğu ve söve blokları Dorik portiğin blokları altında depremle yıkıldığı şekilde açığa çıkarılmıştır. Ortadaki lento bloğu söveler ile taşınırken her iki yanlardaki lentoların bir tarafı Propylon’un yan duvarları tarafından taşınıyor olmalıdır.
Yapıyı tarihlendirecek en önemli kalıntılardan biri girişte bulunan Korinth başlığıdır. Başlık 64,5 cm yüksekliğinde olup abaküs kısmı 10 cm yüksekliğindedir[9]. Başlığın akanthus yaprak gözleri bir birine bağlantılı iki bitişik delikle sanki yatay olarak konmuş uç kısmı açık sekiz (¥) formundadır. Bu biçimiyle Lagina Hekate Tapınağının M.Ö. 1. yy 2. yarısına ait ikinci grup Korinth başlığına[10] ve Milas Uzunyuva’daki[11] M.Ö. 40-M.S. 14 yıllarına tarihlenen Korinth başlığına benzemektedir. Bu nedenle propylon Kutsal Alan’ın yoğun imar gördüğü Augustus Dönemi’nden olmalıdır.
1.3 Altar
Daha önceki yıllarda ortaya çıkarılan Augustus-İmparatorlar Tapınağı’nın hemen kuzeyinde bir kısmı kazılarak açılmış yapı kalıntısında çalışmalar başlatılmıştır. Tamamı açılan ve temel kalıntıları bulunan yapının kutsal alandaki konumu ve ölçüleri göz önüne alındığında Altara ait olduğu tespit edilmiştir. Altar tapınakla propylon arasında, tapınağın 8,25 m kuzeyinde propylonun 2,35 m güneyindedir. Altara ait sadece temeli oluşturan dolgu blokaj dışında herhangi bir kalıntıya rastlanmamıştır. Yapının temel dolgu taşları kuzey-güney yönünde, kareye yakın olup, kuzeydeki kısa kenar 4,76 m, güney kısa kenar 5,05 m, batı ve doğu uzun kenarlar ise 5,45 m ölçülerindedir. Giriş kısmı tespit edilememiş olmakla birlikte, konumu nedeniyle kuzey ya da güneydeki kısa kenarlardan birisinde olabilir. Tapınağın konumu nedeniyle de güneyde olmalıdır. Tapınağın orta aksına denk gelecek şekilde konumlandırılmış olan altar yapısına ait üst yapı elemanı bulunamamış olmakla birlikte, temel kalıntısından küçük ölçekli bir yapı olmalıdır.
Altarın kareye yakın dikdörtgen bir plana sahip olması Lagina Hekate Kutsal Alanı’ndaki Altar[12] ile benzerlik göstermektedir. Hekate Kutsal Alanı’nda bulunan Altar’ın giriş kısmının uzun cepheden değil, tapınağa bakan dar cepheden olması burada da benzer bir uygulamanın olabileceğini düşündürmektedir. Bu uygulama Anadolu’da bilinen tüm altar plan tiplerinden farklılık göstermektedir[13]. Stratonikeia ile Lagina arasında benzer mimari uygulamaların olduğunu bunun dışında başka yapılarda da görmek mümkündür.
1.4 Dorik Portik
Kutsal alanın kuzey peribolos kazısı yapılırken propylonun hemen kuzeyinde, üst caveanın en üsteki oturma basamaklarının hemen güneyinde üst yüzeyleri ortaya çıkan mimari blokların etrafı kazılmıştır. Dor düzenine ait üst yapı elemanları olduğu anlaşılan bu bloklar sütun tamburu, Dor başlıkları, arşitrav, triglif-metop ve kornişten oluşmaktadır (Res. 3). Blokların büyük çoğunluğu depremin etkisiyle düştüğü gibi ve genel olarak sağlam bulunmuştur. Böylece tiyatro ile Augustus-İmparatorlar Tapınağı’nın bulunduğu kutsal alanı birbirine bağlayan bu portik ortaya çıkarılmıştır. Portik, sahne binasından bakıldığında cavea ile birlikte iç bükey yay çizerek aynı açıda yerleştirilmiştir.
Arazide bulunan 30 sütun tamburu Dorik yivli olup derin olmayan flutheslere ve arrislere sahiptir. Sütun tamburları üzerinde 20 yiv yer almaktadır. En batıda depremle düştüğü şekliyle bulunan üç sütun tamburunun yüksekliği 337,5 cm ölçülmüştür. Sütun yüksekliği in situ başlıkla beraber 359 cm’dir. Sütun alt çapları 51-54 cm arasında değişmekte olup sütun yüksekliğe oranı genel olarak 7,03 ile 6,64 m arasındadır. Bu da portiğin sütun alt çapının sütun yüksekliğine oranının Hellenistik örneklere yakın yapıldığını göstermektedir[14]. Arazide yapılan çalışmada bu güne kadar 4 tane Dor başlığı tespit edilmiştir. Başlıkların farklı yüksekliklere sahip boyun kısımlarıyla işlendiği için başlık yükseklikleri değişmektedir. Başlıkların abakus kısmı düz profilli yapılmıştır. Ekinus formu, hafif dışbükey kavislidir. Ekinusta basamak şeklinde üç annuli işlenmiştir. İki başlıkta Grekçe yazıtlar tespit edilmiştir. Yazıtlar çevrildiğinde “Mylasalı Iason'un” yazmaktadır[15]. Arazide bu güne kadar 11 tane Arşitrav bloğu tespit edilmiş olup, bloklar 34-35 cm yükseklikte ve 1,57-2,04 m uzunluktadır[16]. Arşitravların ön kısmı arka kısmına göre 1 ile 4 cm arasında değişen ölçülerde kısa yapılarak iç bükey yayı oluşturacak açıda işlenmiştir. Ön cepheye gelen kısmı fasciasız düzdür. Her arşitravda ön yüzde bir birlerine eşit uzaklıkta yapılmış 18 cm yüksekliğinde 3 tane Grekçe harf yazılmıştır. Yazıttan da anlaşılacağı gibi eksik arşitravlar bulunmaktadır. Alanda 13 adet triglif metop bloğu ele geçmiştir. Bloklar farklı uzunluktadır. Blok yüksekliği 40-41 cm arasında değişmektedir. Uzun olan bloklarda genel 3 triglif 2 metop veya 3 triglif 3 metop şeklinde bir betimleme görülürken en uzun ölçüye sahip olan 13STT44 numaralı blok üzerinde 3 triglif, 4 metop işlidir (M-T-M-T-M-T-M).
Portiğe ait 11 korniş bloğu bulunmuştur. Korniş bloğunda geisonun alt kısmında mutulus-guttae işlenmemiştir. Sima kısmında ise çok düz işlenmiş kyma rekta profili ve aslan başı şeklinde yalancı çörtenler ile korniş bloğu son bulmaktadır. Bloğun arka üst kısmında ahşap hatılların yerleştirildiği oyuklar bulunmaktadır. Buda Dorik cephenin kutsal alanın kuzey peribolosuna bağlandığını kanıtlamaktadır. Geison kısmının altında mutulus-guttae işlenmemiş olması Ionik geison örneklerinde görülmektedir. Portiğe ait dikey ve yatay taşıyıcıları oluşturan sütun tamburları, başlık, arşitrav, triglif metop ve korniş bloklarının yükseklikleri hesaplandığında cephenin yaklaşık toplam yüksekliği 4,60 m olmalıdır.
Kuzey peribolos önünde yapılan kazı çalışmaları sırasında üç parça halinde Nike heykeli bulunmuştur. Ayakta yukarıdan yere iner pozisyonda yapıldığı anlaşılan Nike heykelinin baş ve boyun kısmı hariç yüksekliğinin 1,84 m olması nedeniyle normal boyutların biraz üzerindedir. Heykelin yapılışındaki kaliteli işçilik, vücudun duruşu, elbise kıvrımlarının yapısı, vücuda yapışan elbise altından vücut hatlarının görünmesi nedeniyle eser Klasistik etkinin yoğun görüldüğü Geç Hellenistik-Erken İmparatorluk Dönemi’nden olmalıdır.
Dor başlıklarının formu ve arşitrav üzerindeki yazıtların harf karakterinden yapılan tarihlemede portiğin Augustus Dönemi’nde inşa edilmiş olduğu belirlenmiştir. Portiğin tiyatrodan kutsal alana geçişi sağlayan propylon ve peribolos ile mimari olarak bağlantılı olduğu görülmüştür.
2 Roma Hamamı-1 Çalışmaları
Coşkun DAŞBACAK [17]
Roma Hamamı-1 yapısı; Gymnasion, Batı Cadde, Bouleuterion ve Tiyatro arasındaki alanda yer almaktadır. Çalışmalara başlamadan önce hamamın doğusunda yer alan Bouleuterion’dan hamam bloğuna girişler için bir bağlantı olduğu düşünülmekteydi. Bunu araştırmak ve hamamın orijinal zemini bulmak amacıyla, Roma Hamamı-1’e ait palestra olduğunu düşündüğümüz alanın doğusunda 497,72 m kod seviyesinde çalışmalara başlanmıştır (Res. 4-5).
Çevre temizlik ve alan düzenleme çalışmaları sırasında M.S. 2. yüzyıla tarihlenen mimari üst yapı ve taşıyıcı elemanlarının parçaları bulunmuştur[18]. 495,87 m kot seviyesinde aynı yapıya ait iki adet konsollu korniş bloğu açığa çıkarılmıştır. Konsollarının çevresinde ve aralarında Ion Kymationu, alt yüzlerinde tek bir akanthus yaprağı ve rozet motifi yer almaktadır. 495,75 m kot seviyesinde, doğu-batı doğrultulu olarak yıkılmış mimari elemanlar ile karşılaşılmıştır[19]. 495,14 m kot seviyesinde ise Korinth ve Laconian tipi stroter ve kalipter parçaları bulunmuştur. Bu parçalar üzerinde görülen yanık izleri bu alanın kullanımının yangınla son bulduğunu düşündürmektedir. Aynı seviyede yapılan çalışmalarda 2 adet postamentli attik-ion kaide insitu olarak ele geçmiştir. Postamentler ile aynı kot seviyesi ve aynı aksta diğer kaideler yer almaktadır. Postamentlerin doğusunda doğu-batı doğrultulu yıkılmış vaziyette tamburlar ve arşitravlar bulunmuştur. Alanda açığa çıkarılan sütun tamburlarının alt ve üst kısımlarında, inşa aşamasında, blokların birleşim yerlerini göstermek amacıyla harfler kazınmıştır. Bloklar üzerinde ince yonulu alan içerisine yazılan bu harfler tam tamburlarda hem alt hem de üst yüzde görülmektedir. Yerleştirme harflerinin yanında zıvana yuvasına bağlanan, yine kazıma ile yapılmış bağlantı çizgisi görülmektedir. Bu düzenleme de bize stylobat üzerine oturan bir peristasisin varlığını göstermektedir.
494,82 m kot seviyesinde palestra olarak düşündüğümüz alanın zemine ulaşılmıştır. Zemin, 21-25 cm arası değişen mermer plakalardan opus sectile olarak yapılmıştır (Res. 6). Opus sectile üzerinde kalker tabakasının olduğu tespit edilmiştir. Bu kalker tabakası, alanda en son su ile ilgili bir düzenleme yapıldığını göstermektedir. Kuzey-güney yönünde inşa edilen peristasisin doğu yönüne doğru köşe yaparak doğu-batı yönünde tekrar devam ettiğini gösteren postament kaide ve kaide olarak kullanılmış arşitrav bloğu parçası ve Korinth düzeninde başlık bulunmuştur. Arşitrav bloğu harç ile stylobata sabitlenmiş, yanına da başlık konulmuştur. Köşe yapan bu düzenleme, burada dikdörtgen yapıdaki bir avlu bulunması fikirlerimizi güçlendirmiştir. Açılan bu alanda, döşemenin burada da devam ettiği düşünülmektedir. Döşemeye sınır olan ve köşe yapan bloğun kuzeyinde, Korinth başlığının altında kalan alanda, nispeten sağlam bir şekilde mermer döşeme taşları olduğu görülmüş, kuzey-güney yönünde kesit altına devam ettiği tespit edilmiştir. Yapılmış olan bu düzenleme, hamamın inşasından daha geç dönemlerde de alanın kullanım gördüğünü göstermektedir. Kuzey-güney doğrultulu peristasis sırasının doğusunda kalan zeminin bir avluya ait olduğu ve kare ya da dikdörtgen bir forma sahip olduğu düşünülmektedir. Peristasisin ön cephesinin doğu yönüne yerleşmesi hamam bloğunun doğusunda bulunan Bouleuterion ile arasındaki ilişki konusunda tereddütler olmakla birlikte, Batı Cadde ile hamam arasında bir bağlantının varlığı kesinleşmiştir. Bu iki yapı arasındaki bağlantının durumu gelecek yıllarda alan tamamen açıldığında kesinleşmiş olacaktır.
3 Mozaik Koruma ve Onarım Çalışmaları
Ali YAŞAR [20]
Stratonikeia’daki mozaik koruma ve onarım çalışmaları, ilk olarak Kuzey Cadde Doğu Portik[21] ile Erikli Bazilikal Planlı Kilise[22] taban mozaiklerinde gerçekleştirilmiştir. Her iki taban mozaiği de tarihsel dönemlerde meydana gelen depremler, iklimsel ve farklı fiziksel nedenlerden dolayı yoğun bir deformasyona maruz kalmıştır. Görülen deformasyon türleri arasında lakuna oluşumu, tessera kaybı, kabarma ve çökme, çatlama, derz çürümesi, tessera aşınması, kırılması ve renk değişimi, harç yatağından ayrılmış tessera ve bitki ile kalker oluşumları vardır. Genel olarak geometrik ve bitkisel bezemelerin hakim olduğu taban mozaikleri, açık hava şartlarında hızlı bir şekilde deformasyona uğrama eğilimi göstermesinden dolayı koruma uygulamalarına geçici bir çatı örtüsü sistemi ile başlanılmıştır. Mozaik taban döşemelerinde uluslararası koruma ve onarım ilkelerine bağlı kalınarak, olanı olduğu gibi koruma anlayışı esas alınmış, çalışma planı bu esasa göre hazırlanmış ve ileriye dönük olarak uzun süreli koruma sağlanması amaçlanmıştır. Koruma uygulamaları, belgeleme çalışmaları ile birlikte yürütülmüştür[23]. Özgün mozaik harcı içerisinde kullanılan bağlayıcı ve agregalar ile bunların granülometrik özelliklerini tespit edebilmek amacıyla spot testler yapılmış; sonuç olarak da özgün malzeme ile uyumlu onarım harçları hazırlanmıştır[24].
Kazı çalışmaları sonunda çıkan taban mozaiklerinin iklim ve çevresel etkilerden korumak amacıyla mozaik üstü, geçici koruma örtüleri ile kapatılmış mozaikli yapının etrafı ise tel çit ve güvenlik şeritleri ile çevrilmiştir. Mozaik koruma ve onarım çalışmalarının başlaması ile birlikte, öncelikle mozaik üzeri geçici koruma çatısı ile kapatılmıştır. Kısıtlı zaman ve olanaklar ile sürekli gezi güzergahı üzerinde bulunan Kuzey Cadde mozaiklerinin aciliyeti nedeniyle Erikli Bazilikal Planlı Kilise taban mozaiğindeki koruma çalışmaları sadece orta nefin kuzeybatı bölümünde kısa bir süre yapılmıştır. Çoğunlukla Kuzey Cadde Doğu Portik taban mozaiklerinde ise sadece 1 ve 2 numaralı panel mozaiklerinde çalışma gerçekleştirilmiştir. Kuzey Cadde Doğu Portik taban mozaiğinde tessera dağılmalarını ve sonucunda oluşabilecek tessera kayıplarının önüne geçebilmek için 1 numaralı panel mozaiğinde bordür uygulamasına yer verilmiştir. Bordür, uygulama alanı detaylı mekanik temizlik sonrasında harç uygulamasına hazır hale getirilerek yapılmıştır. Doğu Portik taban mozaikleri 1 ve 2 numaralı panel mozaiği ile Erikli Bazilikal Planlı Kilise taban mozaiklerinde mozaiği oluşturan harcın bağlayıcılığını kaybetmesi nedeniyle harç yatağı yenileme (Res. 7), derz çürümeleri olması nedeniyle de derzleme çalışmaları yapılmıştır. Mozaiği özgün haliyle koruyabilmek, tessera kayıplarını önlemek ve bezemelerin kendi orijinal dokusunu bozmamak için lokal mozaik kaldırma yöntemi ile tessera harç yatağı yenilemesi yapılmıştır. Lokal mozaik kaldırma uygulamasına, alanın kuru ve ıslak temizliğinin yapılması ve sonrasında ise farklı oranlarda hazırlanan PB 72’nin yardımı ile Amerikan bezinin mozaik yüzeyine yapıştırılması ile başlanmıştır. Kaldırma yapılacak alanın tam olarak kurumasıyla birlikte sivri uçlu aletler ile belirlenen bölümde mozaik altına girilmiş ve dikkatli bir şekilde mozaik kaldırma işlemi gerçekleştirilmiştir. Kaldırma yapılan alanda yoğun miktarda toprak ve bozulmuş harç kalıntılarının bir arada olduğu görülmüştür. Sonrasında açılan bölüm dikkatli bir şekilde kapatılmıştır. Harcın pirizlenmesi beklenmiş ve sonrasında saf aseton ile Amerikan bezi ve PB 72 kalıntıları bulunduğu alandan alınmış, uygulama mekanik temizlik işlemi ile birlikte tamamlanmıştır.
Portik mozaikleri üzerine düşen mimari yapı elemanlarının yapmış olduğu basınç etkisiyle çatlama, çökme ve yükselmeler oluşmuş, bu deformasyonlar olduğu gibi korunarak gerekli onarımlar yapılmıştır. Doğu Portik tabanında yer alan 1 ve 2 numaralı panel mozaiğinin genelinde benzer nedenlerden oluşmuş çatlaklar mevcuttur. Elle yapılan fiziki kontroller neticesinde mozaiğin iyi durumda olduğu anlaşılmış bu nedenle sadece çatlak dolgu çalışmaları yapılmıştır (Res. 8). Mozaiklerin tamamının kenarlarında panel bordür ve boşluk olan kısımlarda lakuna dolgu uygulaması gerçekleştirilmiştir (Res. 9).
Doğu Portik taban mozaikleri ile Erikli Bazilikal Planlı Kilise taban mozaikleri üzerinde oluşan kir ve kalker oluşumları ile koruma çalışmaları gerçekleştirilen alanların mekanik temizliği yapılmıştır. Bununla birlikte Doğu Portik taban mozaiklerinde koruma çalışmaları daha önceki yıllarda yapılmış olan mozaiğin mekanik temizliği bisturi ve gerekli miktarda kullanılan su ile gerçekleştirilmiştir. Uygulamalarda kimyasal temizliğe ihtiyaç duyulmamıştır.
4 Stratonikeia Klasik Filoloji, Epigrafi ve Eskiçağ Tarihi Çalışmaları
Murat AYDAŞ [25]
Strabon zamanında (M.Ö. 64–M.S. 21) Stratonikeia, Karya Bölgesi’nin en zengin ve sınırları en geniş devletiydi. Kent Devleti toprakları, M.Ö. 81 tarihli senatus consultum[26] sayesinde Keramos‘u, Halikarnassos’u ve kısmen Rodos Peraiasını içeriyordu[27]. Karya’nın iç kesiminde söz etmeye değer bir kent sayılan[28] Stratonikeia, Ege Denizi’ne kıyısı olan bir devlete dönüşmüştü.
Pausanias’ın V.21.10’da verdiği bilgiye bakılırsa, τὰ δὲ παλαιότερα ἥ τε χώρα καὶ ἡ πόλις ἐκαλεῖτο Χρυσαορίς «Stratonikeia Bölgesi ve Stratonikeia Kenti, çok eskiden Khrysaoris Bölgesi ve Khrysaoris Kenti olarak adlandırılıyordu».
Byzantionlu Stephanos’un Ethnika 696’da verdiği bilgiye göre, Χρυσαορίς, πόλις Καρίας· ἡ ὕστερον Ἰδριὰς ὀνομασθεῖσα «Khrysaoris, Karya’nın bir kentiydi. Bu kent daha sonra Idrias olarak adlandırılmıştır». Ethnika 326’da verdiği bilgiye göre, Ἰδριὰς, πόλις τῆς Καρίας· ἡ πρότερον Χρυσαορίς «Idrias, Karya’nın bir kentiydi. Bu kent daha önce Khrysaoris olarak adlandırılmıştı».
Herodotos, Bölge’nin Idrias adını taşıdığını V.118’de kaydetmiştir: ποταμὸν Μαρσύην, ὃς ῥέων ἐκ τῆς Ἰδριάδος χώρης ἐς τὸν Μαίανδρον ἐκδιδοῖ «Idrias Bölgesi’nden akan Marsyas Irmağı, Maiandros’a dökülür».
Byzantionlu Stephanos’dan (Ethnika 262) öğrenmekteyiz ki Ἑκατησία· οὕτως ἡ Ἰδριὰς πόλις ἐκαλεῖτο Καρίας «Karya’nın Idrias kenti Hekatesia olarak adlandırılırdı».
Strabon’un XIV.2.25’de verdiği bilgiye bakılırsa, ἔστι δ᾽ ἐν τῇ χώρᾳ τῶν Στρατονικέων δύο ἱερά, ἐν μὲν Λαγίνοις τὸ τῆς Ἑκάτης ἐπιφανέστατον, πανηγύρεις μεγάλας συνάγον κατ᾽ ἐνιαυτόν· ἐγγὺς δὲ τῆς πόλεως τὸ τοῦ Χρυσαορέως Διὸς κοινὸν ἁπάντων Καρῶν «Stratonikeialıların Bölgesi’nde iki kutsal alan vardır: Biri, Lagina’da yer alan, her yıl büyük bayramlar düzenleyen en ünlü Hekate Kutsal Alanı’dır. Diğeri ise, Stratonikeia Kenti’nin yakınında yer alan, tüm Karyalıların ortak kutsal alanı olan Khrysaorisli Zeus Kutsal Alanı’dır».
Bütün bu verilerle ulaştığımız sonuç odur ki Khrysaoris Kenti ve Khrysaoris Bölgesi, daha sonra Idrias Kenti ve Idrias Bölgesi ismini almıştır. Kentin ve kent devleti topraklarının üçüncü ismi Hekatesia «Hekate’nin Kenti» ve «Hekate’nin Bölgesi» idi. Son ismi Stratonikeia olmuştur. O günden itibaren Stratonikeia adıyla anılmaktadır[29].
Khrysaoris Kenti, Idrias ismini M.Ö. 430’dan önce[30], Stratonikeia ismini ise M.Ö. 276–268 yılları arasında aldığına göre, Hekatesia adını taşıdığı dönem, Klasik Çağ’ın M.Ö. 430’dan sonraki bölümü ile Helenistik Çağ’ın M.Ö. 276’dan önceki bölümüdür. Kent, M.Ö. 430–276 arasında Hekatesia adını taşımıştır.
Thrason’un inşa ettiği tapınak τὸ Ἑκατήσιον adını alınca, Hekate inancı, M.Ö. 276’larda eski Hekatesia Kenti’nden Lagina’ya taşındı. Hekatesia Kenti ve Hekatesia Bölgesi, Makedonya katoikia’sı[31] Stratonikeia’nın adını alarak yeniden yapılandı[32].
Kentin Plateia olarak adlandırdığı caddelerden biri olan Batı Cadde’nin, Gymnasion Propylon’u önündeki çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalarda esnasında Euarestos’un heykel kaidesinin üst parçası (Res. 10) ele geçmiştir.
5 Stratonikeia Palmet ve Dil Motifli (Yivli) Başlık Katalog Çalışması
Banu YILMAZ [33]
Stratonikeia Antik Kentinde yüzeyde tespit edilen ya da kazılar sonucu açığa çıkarılmış olan palmet ve dil motifli başlıkların katalog çalışması yapılmıştır. Burada tespit edilen başlıkların tipolojik olarak ayrımı yapılarak, Anadolu ve Anadolu dışındaki örnekler ışığında stilistik açıdan incelenip değerlendirilmesi için ön hazırlık oluşturulmuştur[34]. Bunun için öncelikle bezemenin çıkış noktasının ardından, mimarideki kullanım alanları ve tarihsel süreç içerisinde bulunan başlıkların yeri saptanmaya çalışılmıştır.
Köken olarak Mısır'da ortaya çıkıp gelişen bu tip başlıklar[35] Roma İmparatorluk Dönemi'nde hem fonksiyonelliği hem de geleneksel görünüşü ile önemli rol oynamıştır. Bu dönemde aynı zamanda Korinth başlıkları da yaygınlaşmaya başlamıştır. Girişlerde yer alan çanak yaprak başlıklar içte Korinth Düzeni’nde yapılar ile mimari geçişte başarılı bir şekilde vurgulanmıştır. Böylece bu iki başlık tipi, sadelik ve barokluk açısından zıt kombinasyon oluşturmuştur. Bu tip başlıklar özellikle stoalarda kullanılmıştır. Bir cadde portiği Korinth ya da Kompozit düzende yapılmak istendiğinde hem yapımı zor, hem de çok zaman almaktaydı. Bunun yerine yapımı kolay ve maliyeti düşük olan Dor düzeni ya da çanak yapraklardan oluşan daha sade düzenleme kullanılmıştır. Böylece bu başlıklar sayesinde maliyet ve zaman tasarrufu da sağlamıştır.
Kentte yapılan katalog çalışmasında 7 farklı tipte başlık belirlenmiştir[36]. Bunlar;
Tip 1: Palmet Başlıklar (Res. 11).
Tip 2: Dil Motifli Tek Sıra Akanthuslu Başlıklar
Tip 3: Dil Motifli, Tek Sıra Akanthuslu Kalathos Tacı Bezemeli Başlıklar
Tip 4: Dil Motifli Çift Sıra Akanthuslu Başlıklar
Tip 5: Dil Motifli, Saz ve Akanthus Yapraklı Başlıklar (Res. 12).
Tip 6: Saz Yapraklı Başlıklar
Tip 7: Kompozit Başlıklar
Anadolu’da Arkaik Dönemde görülmeye başlayan bu tip başlıklar[37], Stratonikeia’da M.S. 2. yüzyıldan itibaren karşımıza çıkmaktadır. Kentte yapılan katalog çalışmasına göre tespit edilen başlıklar ise Roma İmparatorluk ve Bizans Dönemi’ne tarihlenmektedir. Stratonikeia’da tespit edilen başlıklarda Roma Dönemi örnekleri daha çok Korinth ve Kompozit’in bir arada olduğu karışık düzende görülmektedir. Bizans Dönemi örnekleri daha sade palmet başlık tipinde olup sadece kalathos taban bilezik bezemesindeki farklılıkları ile dikkati çekmektedir.
6 Stratonikeia’daki Dorik Mimari Elemanların Katalog Çalışmaları
Dr. Zeliha GİDER BÜYÜKÖZER [38]
Stratonikeia’da bulunan Dorik mimari elemanların katalog ve çizim çalışmaları ilk olarak Kuzey Cadde’de başlamıştır. Burada 2008-2011 yılları arasında kadar devam eden kazı çalışmalarında, Kuzey Cadde’nin Bizans Dönemi düzenlemesinde farklı yapılara ait Dorik mimari elemanların devşirme malzeme olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Burada toplam 137 adet Dorik mimari bloğun katalogu yapılmıştır. Katalog sonucunda burada 3 farklı Dorik yapıya ait mimari blokların devşirme malzeme olarak kullanıldığı belirlenmiş ve bu yapılar “Dorik Yapı A, B ve C” olarak adlandırılmıştır. Mevcut veriler doğrultusunda Dorik Yapı A’nın tüm cephesinin Dorik Yapı B’nin ise sadece üst yapısının restitüsyon önerisi hazırlanmıştır. Dorik Yapı A’ya ait mimari bloklar Kuzey Cadde’nin Batı Portikosu’nun Bizans Dönemi cephe düzenlemesinde kullanılmıştır. Mimari blokların katalog ve çizim çalışmaları, Dorik Yapı A’ya ait mimari blokların iki gruba ayrıldığını ortaya koymuştur. Ölçü bakımından birbirine yakın değerlere sahip olan bu iki grup arasındaki fark özellikle triglif-metop ile geison-sima bloklarında tespit edilmiştir. Bu durum, söz konusu Dorik mimari blokların kentte yer alan bir sütunlu caddenin iki cephesine ya da Dorik bir stoanın farklı iki kanadına ait olduğunu göstermektedir (Çiz. 2). Dorik Yapı B’nin mevcut mimari blokları arasında yer alan köşeye ait triglif-metop bloğu ile köşe kornişi ise söz konusu yapının Dorik cepheli bir anıt olabileceğini düşündürmektedir (Res. 13). Kuzey Cadde’de bulunan beş adet yazıtlı arşitrav blokları, Dorik Yapı C başlığı altında değerlendirilmiştir.
İkinci çalışma alanı, tiyatro ile Gymnasion arasında yer alan Plasterli Yapı’dır. Burada yapılan çalışmalarda toplam 65 adet Dorik mimari bloğun katalogu yapılmıştır. Bu mimari bloklardan 58’i Plasterli Yapı’ya aittir. Arşitravlarda ve triglif-metop bloklarında görülen farklı stil özellikleri yapının iki evreli olduğunu ortaya koymuştur.
Üçüncü çalışma alanı olan Gymnasionda çok sayıda farklı yapıya ait Dorik mimari blokların devşirme olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Buradaki çalışmalarda 77 adet Dorik mimari bloğun katalogu yapılmıştır. Gymnasion’daki mimari blokların tasnifi henüz tamamlanamadığından, katalog çalışmalarına 2014 yılında devam edilmek üzere ara verilmiştir.
 |
Çizim 1: Augustus-İmparatorlar Tapınağı, Altar, Propylon ve Dorik Portik |
 |
Çizim 2: Dorik Yapı A’nın Cephe Restitüsyonu
|
 |
Resim 1: Tiyatro, Augustus-İmparatorlar Tapınağı Altar, Propylon ve Dorik Portik |
 |
Resim 2: Propylon, Kuzey Peribolosu ve Kuzeyindeki Dorik Portik |
 |
Resim 3: Dorik Portik Bloklarının Buluntu Hali |
 |
Resim 4: Hamamda Alanın Çalışma Başlangıcındaki Görünümü |
 |
Resim 5: Hamamda Alanın Çalışma Sonrası Durumu |
 |
Resim 6: Hamamın Zemin Döşemesi ve Mimari Elemanlar |
 |
Resim 7: Erikli Kilise, Orta Nef Kuzeybatı Köşe, Tessera Harç Yatağı Yenileme Uygulaması |
 |
Resim 8: Doğu Portik Taban Mozaiği, 2 Numaralı Panel, Çatlak Dolgu |
 |
Resim 9. Doğu Portik Taban Mozaiği, 1 Numaralı Panel Bordür ve Lakuna Dolgu Uygulama Sonrası |
 |
Resim 10: Euarestos’un Heykel Kaidesi Yazıtı |
.jpg) |
Resim 11: Palmet Başlıklar (Tip 1) |
.jpg) |
Resim 12: Dil Motifli, Saz ve Akanthus Yapraklı Başlık (Tip 5) |
 |
Resim 13: Dorik Yapı B’ye Ait Köşe Kornişi |
[1] Prof. Dr. Bilal SÖĞÜT, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Denizli/TÜRKİYE (bsogut@pau.edu.tr)
[2] Bu yıl Pamukkale, Selçuk, Adnan Menderes, Ankara, Ahi Evran, Muğla, Anadolu ve Mersin Üniversiteleri’nden Arkeolog, Sanat Tarihçi, Mimar, Epigraf, Kimyager, Zoolog, Botanikçi, Jeolog, Antropolog ve Harita Kadastro Mühendisi öğretim elemanı, uzman ve öğrenciler katkıda bulunmuşlardır.
Ekip üyelerinden Prof. Dr. Turan KAÇAR, Prof. Dr. Raşit URHAN, Prof. Dr. Halil KUMSAR, Prof. Dr. Asuman BALDIRAN, Prof. Dr. Olcay DÜŞEN, Doç. Dr. Ahmet Tolga TEK, Doç. Dr. Osman KUNDURACI, Yrd. Doç. Dr. Murat AYDAŞ, Yrd. Doç. Dr. Saim CİRTİL, Yrd. Doç. Dr. Mehmet TEKOCAK, Yrd. Doç. Dr. Osman DOĞANAY, Yrd. Doç. Dr. M. Altay ATLIHAN, Dr. Coşkun DAŞBACAK, Dr. Selda Özgün CİRTİL, Dr. Zeliha GİDER BÜYÜKÖZER, Dr. Aytekin BÜYÜKÖZER, Dr. Hüseyin KÖKER, Öğr. Gör. Koray ALPER, Öğr. Gör. Fatma ŞENOL, Uzman Ali YAŞAR, Arş. Gör. Banu YILMAZ, Arş. Gör. Tunç SEZGİN, Arş. Gör. Faris DEMİR, Arş. Gör. Osman Emre KÖSE, Arkeologlar Nihal DURNAGÖLÜ, Emin SARIİZ, Sinan BOZALİOĞLU, Gülem Göğebakan DEMİR, Serdal MUTLU, Fatma KOCAGER, Fatma AYTEKİN, İbrahim CEYLAN, İnci BAŞKAYA, Hakan ALİREİSOĞLU, Emel CANOĞLU, Özerk CANBAZ, Funda DAVRAN, Nurullah Emre DAYLAN, Ressam Aydın ERKUŞ, Restoratörler Ufuk DENİZLİ ve Lale Tijyen KOYDEMİR, Biyologlar Uygar SARPKAYA, Betül GÜRCAN, Özgür GÜL ve Çağrı GEDİZ ile Öğrenciler; Abdülsamet TÜRKOĞLU, Atalay BİÇEN, Burak BALDIRAN, Celal BAŞ, Çiğdem ALAT, Doğukan KARABULUT, Elif ŞAHİN, Esra BAŞ, Gökhan ÜVEZ, Gülçin BAŞAL, Hande KÖTEK, Kadriye YONCA, Kübra ATALAY, Mehmet TOPTİMUR, Mehmet MERTEK, Melek ÇELİK, Mesut ÖZBEK, Mihriban TAŞKIN, Muhammet BAYRAM, Önder YILMAZ, Özlem KARAOBALI, Pınar YALINKILIÇ, Selin KULU, Selin BENLİ, Serap TULUMBACI, Seray HOŞGÖR, Tuba ÖZKAN, Ümit AKDEMİR, Yüksel BÜLBÜL ve Zeynep ARSLAN arazi ve okul çalışmalarına katılmışlardır. Ayrıca Bakanlık Temsilcisi olarak Balıkesir-Bandırma Müzesi’nden Şükrü AKBULUT ve Muğla Müzesi’nden Hakan DİNÇ görev almıştır. Kazıya katılan ve emeği geçen tüm ekip üyelerine tekrar teşekkür ederim.
[3] Çalışmalar Pamukkale Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından 2014KRM006 Numaralı “Stratonikeia Augustus Tapınak Terası” adlı proje ile desteklenmiştir.
[4] Kentteki çalışmaları her zaman destekleyen ve bizleri yalnız bırakmayan Muğla Valisi Sayın Fatih Şahin ve Yatağan Kaymakamı Sayın Dr. Hasan Tanrıseven’e, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’ya, GELİ Müessese Müdürü Kenan Emiralioğlu’na, Yatağan Belediye Başkanı H. Haşmet Işık ve Belediye Başkan Yardımcısı Tarcan Oğuz’a tekrar teşekkür ederim.
[5] Arş. Gör. Tunç SEZGİN, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü DENİZLİ (tsezgin@pau.edu.tr)
[6] Yapının derinliği kuzeydeki bloklar kalktıktan sonra kuzeyden girişi sağlayan basamak sayıları ve genişlikleri belirlendikten sonra kesinlik kazanacaktır.
[7] Üç sıra stylobat toplam 2,95 m derinliğe sahiptir.
[8] Sağlam olan basamakların üçünün de kuzey yüzünün neredeyse yarısı kaba yonu bırakılmış olduğu görülmektedir.
[9] Propylon’un Korinth başlığı Vitruvius’un belirttiği Korinth başlıklarının abakus yüksekliğinin başlık yüksekliğinin 1/7’ye eşit olduğu kuralına uymaz. Karşılaştırmak için bkz Vitruvius IV, 1, 11.
[10] A. A. Tırpan- Z. Gider, A. Büyüközer, ”The Tempel of Hekate at Lagina”, Dipteros und Pseudodipteros, Byzas 12, 2012, 185-187, Fig. 4.
[11] F. Rumscheid, Untersuchungen zur Kleinasiatischen Bauornamentik des Hellenismus, Manz am Rhein, 1994, 49, Taf. 109.1-2.
[12] Lagina Hekate Kutsal Alanında bulunan altarın stylobat blok başlangıcı esas alındığında 15,40x20,30 m ölçülerindedir. Bkz. A. A. Tırpan- B. Söğüt, “Koranza Kazıları1998”, 21. KST-2, 2000, 154. Merdivenli podyum kısmı yaklaşık olarak 14,70x9,35 m ölçülerindedir.
[13] Tırpan-Söğüt 2000, 154.
[14] A. Ersoy tarafından yapılan çalışmada Hellenistik Dönem tek nefli stoalardan Pergamon Demeter Kutsal Alanı Yukarı Kuzey Stoa’da 7,15 m, Aşağı Kuzey Stoa’da 6,52 m, Batı Stoa’da 7,37 m, Yukarı Agora Batı Stoa’da 6,94 m, Asklepeion Batı Stoa’da 7,40 m, Metropolis Stoası’nda 7,5 metredir. Geniş bilgi için bkz. A. Ersoy, Batı Anadolu Hellenistik Dönem Stoaları Işığında Metropolis Stoası, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İzmir, 1998, Tab. 3, 5.
[15] Grekçe yazıtların çevirileri Epigraf Yrd. Doç. Dr. Murat AYDAŞ tarafından yapılmıştır.
[16] Bulunan arşitravların toplam uzunluğu yaklaşık 19,72 m olarak ölçülmüştür.
[17] Öğr. Gör. Dr. Coşkun DAŞBACAK, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü DENİZLİ (cdasbacak@pau.edu.tr).
[18] Benzer örnekler için M. Karaosmanoğlu, Anadolu Mimari Bezemeleri Roma Çağı Yumurta Dizisi, Erzurum, 1996, Lev. 13, 30, Res. 25a, 59a-60b. Stratonikeia 2012 yılı kazı sezonu Batı caddede yapılan çalışmalar sırasında benzer örneklere rastlanmıştır. Bkz. B. Söğüt, “Stratonikeia 2012 Yılı Çalışmaları”, 35. KST-3, 2013, 448-464 içinde C. Daşbacak–B. Yılmaz “Batı Cadde Çalışmaları” s. 451.
[19] 0,70-1,50 m arası uzunlukta ve 0,53-0,62 m çaplarda sütun tamburları ve konsollu korniş blokları bulunmuştur.
[20] Uzman Ali YAŞAR, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü DENİZLİ (ayasar@pau.edu.tr)
[21] Kuzey Şehir Kapısı’nın önündeki caddenin doğusunda yer alan kuzey-güney doğrultulu portiğin tabanını süsleyen mozaik döşeme kuzey-güney doğrultulu yaklaşık olarak 35,90 m uzunluğa, doğu-batı yönlü 3,90 m genişliğe sahiptir. Mozaik toplamda 7 panelden oluşmaktadır. Doğu Portik taban mozaiklerini koruma ve onarım çalışmaları tarafımdan Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmaktadır. Bu çalışmalar Pamukkale Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 14SOBE011 Numaralı “Stratonikeia Kuzey Cadde Doğu Portik Mozaikleri Koruma ve Onarım Çalışmaları” adlı proje ile desteklenmektedir.
[22] Erikli Bazilikal Planlı Kilise, Yatağan-Milas karayolunun 8. kilometresinde anayoldan Stratonikeia antik kentine dönen yolun kuzey tarafındadır. Mozaik döşeme, kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu yaklaşık olarak 20,62 m uzunluğa, 7,70 m genişliğe sahip olup 3 neften oluşan bazilikal planlı kilisenin orta nefinin zeminini süslemektedir. Taban mozaiklerinin ait olduğu yapı, önceki yıllarda büyük oranda tahrip edilmiştir.
[23] Belgeleme günlük rapor, fotoğraflama ve çizim çalışmaları şeklinde yapılmıştır.
[24] Erikli Bazilikal Planlı Kilise ve Doğu Portik taban mozaiklerinin özgün harcı pembemsi renkteki kireç harcıdır. Onarımlarda özgün harca en yakın kireç harcı hazırlanarak kullanılmıştır.
[25] Yrd. Doç. Dr. Murat AYDAŞ, Adnan Menderes Üniversitesi, Fen–Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü AYDIN (murataydas@hotmail.com)
[26] M. Ç. Şahin, Die Inschriften von Stratonikeia. Lagina, Stratonikeia und Umgebung. IK 22,1. Bonn, 1982, 4–9, nu. 505; M. Ç. Şahin, “New Inscriptions from Lagina, Stratonikeia and Panamara”. 1–21. Epigraphica Anatolica 34, Bonn, 2002, nu. 3. .Bk. 55–58’inci satırlar: [Πήδασον?], Θεμησσόν, Κέραμον, χωρία [κώμας λιμένας προσό][δους τε τῶν] πόλεων, ὧν Λεύκιος Κορν[ήλιος Σύλλας αὐτοκράτωρ] [τῆς τούτων] ἀρετῆς καταλογῆς τε ἕ[νεκεν προσώρισεν συνεχώρη][σεν, ὅπως τ]αῦτα αὐτοῖς ἔχειν ἐξ[ῆι] «Pedason’a, Themessos’a, Keramos’a ve İmparator Lucius Cornelius Sulla’nın Roma himayesine aldığı; cesaret eksiklikleri yüzünden desteğinden yoksun bıraktığı kentlerin gelirlerine, limanlarına, köylerine ve arazilerine Stratonikeia’nın sahip olmasına izin verilmiştir»; Strabon XIII.1.59: Πήδασον δὲ καὶ ἐν τῇ νῦν Στρατονικέων πολίχνιόν ἐστιν «Stratonikeialıların Bölgesi’nde bugün Pedason isimli bir kasaba mevcuttur».
[27] M. Aydaş, Yazılı Belgeler Işığında Rhodos–Karia İlişkileri. Yayımlanmış Doktora Tezi. Ankara Üniversitesi, 2008, 159; M. Aydaş, İ.Ö. 7. Yüzyıldan 1. Yüzyıla Kadar Karya ile Rodos Devleti Arasındaki İlişkiler, İstanbul, 2010, 156.
[29] M. Aydaş, “Mimar ve Heykeltıraş Thrason”, Stratonikeia’dan Lagina’ya Ahmet Adil Tırpan Armağanı, Ed.: B. Söğüt, İstanbul, 2012, 47–72.
[30] M. Ç. Şahin, “The Political and Religious Structure in the Territory of Stratonikeia in Caria”, Ankara, 1976, 7 vd.
[32] M. Aydaş, “Mimar ve Heykeltıraş Thrason”, Stratonikeia’dan Lagina’ya, Ahmet Adil Tırpan Armağanı, Ed.: B. Söğüt, İstanbul, 2012, 47–72.
[33] Arş. Gör. Banu YILMAZ, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü DENİZLİ (banu.16@pau.edu.tr).
[34] Bu çalışmalar Pamukkale Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 13SOBE014 Numaralı “Batı Anadolu Palmet ve Dil Motifli Başlıklar” adlı proje ile desteklenmektedir.
[35]Bu tip başlıklar Mısır'da hurma ağaçlarından görülüp yapılmaya başlanmıştır. Mimarlar o çevrede gördüklerini mimariye yansıtmışlardır. Başlıklar palmet ya da lotustan oluştuğu gibi diğer mimari düzenlerle de bir arada kullanılmıştır. Özellikle Dor, Korint ve Kompozit Düzende karşımıza çıkmaktadır. Tıpkı Ionik başlıkların ilk çıktığında Dorik düzene unsurlarla birlikte kullanıldığı gibi bu başlıklarda da kombinasyon uygulamasının yapıldığını incelenen örneklerden tespit edebilmekteyiz. Roma İmparatorluk Dönemi'nde yaygınlaşan Korinth Düzen çanak yapraklı başlıklarla yeniden bir hareketlilik kazanmıştır.
[36] Katalog tarihsel olarak öncelikle Roma İmparatorluk ve sonrasında Bizans Dönemi örnekleri olarak sıralanmaktadır.
[37] Arkaik ve Klasik Dönem mimarlığında sütun başlıklarının dış yüzeylerinde lokal olarak dil motifi bezemeler görülmektedir. Hellenistik Dönem’de ise sütun başlığının tüm yüzeyini çevreler şekilde kullanılmıştır. Böylece ağız kısımlarında içten dışa doğru bir kıvrım oluşmuştur. Roma Dönemi’nde daha çok karışık düzenle bir arada kullanılmıştır. Korinth ya da Kompozit başlıklarda kullanılan bezemelerin bir arada görüldüğü başlık tipleri ortaya çıkmıştır. Bizans Dönemi’nde daha çok palmet başlıklar dikkati çekmektedir.
[38] Dr. Zeliha GİDER BÜYÜKÖZER, Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü KONYA (zgider@gmail.com).