2023 YILI KAZI, KORUMA VE ONARIM ÇALIŞMALARI
Bakanlar Kurulu’nun 03.10.2016 tarih ve 2016/9336 sayılı karar numarası ile Tripolis Antik Kenti’nde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Pamukkale Üniversitesi adına arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları Prof. Dr. Bahadır DUMAN’ın başkanlığında sürdürülmektedir.
Gerçekleştirilen çalışmalara arkeolog, sanat tarihçi, restoratör, nümismat, epigraf, jeolog, biyolog, mimar ve antropologlardan oluşan farklı disiplinlerde akademisyenler, uzmanlar ve öğrenciler katılmıştır.
1. KAZI ÇALIŞMALARI
2023 yılı kazı programı dâhilinde arkeolojik kazı çalışmaları; Konut Alanı( MKGS Konut1 ve Konut 2), Doğu Sur Duvarı, Taş Kesme Atölyesi Güneyi (Ana Cadde Doğu Portik Mekân 3, Atölye B), Devlet Agorası Doğu Portik ve Tiyatro Tepesi’nde (Milli Mücadele Dönemi Mevzileri, Tiyatro Tepesi Kilisesi) gerçekleştirilmiştir.
1.1 Konut Alanı
Kentin Geç Antik Çağ’daki önemli alanlarından biri olarak karşımıza çıkan alan, Tripolis’te kent merkezinin güney doğusunda, Sütunlu Cadde’nin doğu uzantısının güney kısmına yakın bir konumdadır. Bu bölüm, tüm kent sınırları içerisinde konut mimarisinin yoğun olarak görüldüğü bir yer olup, muhtemelen Tripolis halkının kent kurulduğundan bu yana en önemli iskân alanlarından birini oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar sonrası elde edilen bilgi ve bulgular, bu yapılaşmanın, Geç Helenistik Dönem’den başlayarak MS 6. yy a kadar, çeşitli onarımlar ya da plân değişiklikleriyle uzun süre kullanıldığını göstermektedir. 2013 yılından bu yana her kazı döneminde çalışmaların planlı bir şekilde yürütüldüğü alanda 2023 yılı kazı programında da çalışmalar yapılarak Mozaikli Konut Güney Sokak Konut 1 ve Mozaikli Konut Güney Sokak Konut 2 yapılarına ait mekânların bir kısmında kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Resim 1: Konut Alanı hava fotoğrafı.
1.1.1. Mozaikli Konut Güney Sokak Konut 1
Yapılan kazı çalışmalarında Konut 1 yapısına ait üç mekân açığa çıkarılarak mekân 1- 3 olarak adlandırılmıştır. Mekân 1’in tamamı, mekân 2’nin bir bölümü, mekân 3’ün ise tamamına yakını kazılarak zemin seviyesine kadar görünür hale getirilmiştir. Yapının ilk (MÖ 1- MS 3. yüzyıl) ve ikinci (MS 4- 5. yüzyıl) kullanım evresinde konut yapısı, üçüncü (MS 6- 9. yüzyıl) kullanım evresinde ise özellikle mekân 3’ün zemininin tamamını kaplayan kireç tabakası ve mekân 1’de devşirme olarak kullanıldığı görülen Lahit sayesinde konut yapısına ait mekânların işlik- atölye olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Resim 2: Kazı Çalışmaları Sonrası Konut 1
1.1.2. Mozaikli Konut Güney Sokak Konut 2
Yapılan kazı çalışmalarında Konut 2 yapısına ait dört mekân açığa çıkarılarak mekân 1- 4 olarak adlandırılmıştır. Mekân 1- 2 ve 3’ün tamamı mekân 4’ün ise bir kısmı zemin seviyelerine kadar kazılarak görünür hale getirilmiştir. Burada tespit edilen konut yapısının da kullanım evreleri tıpkı Konut 1 yapısında olduğu gibi üç farklı evrede kullanım görmüş olup, ilk (MÖ 1- MS 3. yüzyıl) ve ikinci (MS 4- 5. yüzyıl) kullanım evresinde konut yapısı, üçüncü (MS 6- 9. yüzyıl) kullanım evresinde ise hayvan ağılı olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Mekân 1 içerisinde seki, ocak, fırın ve su biriktirme alanı gibi düzenlemelerin varlığı buradaki mekânda yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirildiğini göstermektedir.
Resim 3: Kazı çalışmaları sonrası Konut 2
1.2. Doğu Sur Duvarı
Tripolis Antik Kenti doğusunda, ofis ve malzeme deposu olarak kullanılan portatif konteynerlerin doğu bitişiğinde, alanın kuzey- güney yönlü devam eden geç dönem sur duvarında üzerine herhangi bir müdahale yapılmadan, istenildiği taktirde taşınabilen, kazı ve restorasyon malzemelerinin depolanması için örtü sisteminin yapılması amacıyla yüzeysel olarak kazı, temizlik ve çevre düzenlemesi niteliğinde çalışmalar yürütülmüştür. Sur duvarına ait olduğu tespit edilen yoğun çay taşı tabakası ve erozyon toprağı ile karşılaşılmış olup, amorf seramik parçaları dışında arkeolojik materyale rastlanmamıştır.
Resim 4: Aşağı Kale Batı bitişiğinde çalışılan alanın hava fotoğrafı.
Resim 5: Alanda gerçekleştirilen çalışmalar.
Resim 6: Koruma çatısı yapımından sonra alanın son hali.
1.3. Ana Cadde (Hierapolis Caddesi) Doğu Portik Mekân 3
Ana Cadde Doğu Portiği’nin doğu bitişiğinde, Podyumlu Yapı ile Kemerli Yapı arasında kalan kuzey- güney yönlü alan içerisinde yer almaktadır. 2022 yılı kazı programına dâhil edilerek kazı çalışmalarına başlanmış ve mekânın büyük oranda kazısı yapılmıştır. 2022 yılı kazı çalışmaları sonucunda mekânın içten içe ölçüsü 13,5x4,5 m erken evre doğu duvarının alt kotunda itibaren ise 11,5x4,5 m dir. 2023 yılında da kazı programına dâhil edilerek çalışmalara devam edilmiştir.
2023 yılı kazı çalışmalarında, bir önceki yıl yapının batı yarısında zemin olarak bırakılan alanda kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda Ana Cadde Doğu Portiği üzerinden geçişi sağlayan eşik düzenlemesinin doğusunda kuzey- güney yönlü devam eden çay taşları ve kireç harçla kaplı bir alan açığa çıkartılmıştır. Bahsi geçen düzenleme mekânın batı duvarının erken kullanım evresine ait temel bölümü olduğu anlaşılmıştır. Çalışmalarda yapının zemin seviyesi tamamen açığa çıkartılmış olup, zemin üzerinde sarı renkli traverten ve mermer tozu artığından oluşan bir zemine ulaşılmıştır. Ayrıca yapının güney duvarına yaslandırılmış bir ocak kalıntısı da tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında yapının tıpkı kuzey bitişiğinde bulunan Taş Kesme Atölyesi gibi yine aynı işlevde kullanıldığı anlaşılmıştır.
Resim 7: Yapının batı yarısı zemin düzenlemesi.
Resim 8: 2023 yılı kazı çalışmaları sonrası yapının son hali.
1.4. Atölye B
Tripolis Antik Kenti merkezinde Ana Cadde Doğu Portiği ile Kemerli Yapı’nın kuzey bitişiğinden başlayarak, Podyumlu Yapı’nın güney duvarına kadar devam eden ve Geç Antik Dönem’de üretim atölyeleri olarak kullanılan alan içinde kazı çalışmaları yapılarak büyük bir kısmı tamamlanmıştır. Bu kapsamda; Taş Kesme Atölyesi’nin güneyindeki Mekân 3’ün batı yarısında ve 2023 yılında, Tonozlu Yapı’nın kuzey bitişiğindeki “Üretim Atölyesi B (ATL.B)” olarak tanımlanan alan içerisinde kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Tonozlu Yapı’nın kuzey bitişiğinde, 11x12x3 m ölçülerindeki “Üretim Atölyesi B (ATL.B)” olarak tanımlanan alan içerisinde kazı çalışmalarının amacı Roma Dönemi’nde dükkân olarak kullanılan mekânların geç dönem düzenlemelerini, diğer mekânlarla olan ilişkisini ve mimari düzenini tespit etmektir.
Yapının örtü ve beden duvarlarına ait olduğu saptanan yoğun çay taşı tabakalarıyla karşılaşılmıştır. Yapının örtü sisteminin tıpkı güney bitişiğindeki Tonozlu Yapıda olduğu gibi taş tonozlu olduğu tespit edilmiştir. Yapıda büyük oranda kazı çalışmaları sürdürülmüş, kalan kısımdaki kazı çalışmaları ise 2024 yılı kazı programında tamamlanacaktır.
Resim 9: Atölye B yapısının bulunduğu alan ve kazı çalışmaları öncesi.
Resim 10: Kazı çalışmaları sonrası yapının son hali.
1.5. Devlet Agorası Doğu Portik
Kent merkezinde inşa edilmiş kamusal alanların içerisinde bulunan Devlet Agorası, 40 x 80 m ebatlarında iki insulaya doğu- batı doğrultulu yerleştirilmiş, dikdörtgen planlı, ortada geniş bir avlusu olan ve sütunlu galerilerle çevrilmiş şekilde MS 2. yüzyılda inşa edilmiştir. 2023 yılı kazı programı dahilinde, Devlet Agorası Doğu Portik’te gerçekleştirilen çalışmalar, Devlet Agorası’nın ve Anıtsal Çeşme’nin mimari ve inşa süreci hakkında daha detaylı verilere ulaşarak kullanım evrelerinin netleştirilmesi, Anıtsal Çeşme’de gerçekleştirilecek olan restorasyon çalışmalarında çeşmenin temel duvarlarının statiğinin tespit edilmesi amacıyla yapılmıştır. Söz konusu çalışma Devlet Agorası Doğu Portik üzerinde doğu- batı yönlü 2 m, kuzey- güney yönlü 3 m genişliğindeki yaklaşık 6 m2 lik bir alan içerisinde gerçekleştirilmiştir.
Çalışmalar, belirli seviyeler halinde 10 seviye oluşturularak tamamlanmıştır. Belirli bir tabakalaşma olmamasına rağmen seviyeler oluşturularak kazılması, Anıtsal Çeşme duvarının statiğinin takip edilmesi amacıyla yapılmıştır. Kazı çalışmaları sırasında Anıtsal Çeşme yapısıyla bağlantılı 8 farklı temiz su künk hattı sistemiyle karşılaşılmış, Anıtsal Çeşme duvar sistemi ve duvar statiği hakkında önemli veriler elde edilmiştir.
Resim 11: Kazı çalışmalarının yapıldığı alan.
Resim 12: Kazı çalışmaları sonrası
1.6. Tiyatro Tepesi
Kent merkezinin kuzeybatısında tiyatronun yaslandırıldığı tepe “Tiyatro Tepesi” olarak isimlendirilmiştir. Tepenin üzerinde Milli Mücadele Dönemi’ne ait mevziler ve antik dönem ait mimari yapılar bulunmaktadır. 2023 yılı kazı programı dâhilinde çalışma planına eklenen Tiyatro Tepesi kazı çalışmalarının amacı, tepenin kullanım evrelerini ortaya çıkarmak, yapılar hakkında bilgi sahibi olmak ve yapıların birbiri ile olan bağlantısını saptayabilmektir. Bu amaç doğrultusunda tepe üzerindeki ilk çalışmalar yüzeyden izlenebilen “Milli Mücadele Dönemi mevzilerinde” gerçekleştirilmiştir. Çalışmalar sırasında açığa çıkarılan antik dönem yapılarına ait duvar kalıntıları esas alınarak yapılan jeo-radar taramaları sonucu varlığı kesinleşen ve “Tiyatro Tepesi Kilisesi” olarak adlandırılan yapıda ve karelaj sistemiyle yapılan çalışmalar sonucu “10N2C” plan karesinde bulunan alanda kazı çalışmaları yapılmıştır.
Resim 13: Tiyatro Tepesi kazı çalışmaları öncesi.
1.6.1. Milli Mücadele Dönemi Mevzileri
Tiyatro Tepesi’nin uç bölümünde, tepenin kuzeydoğu bölümünden batıya kadar Milli Mücadele Dönemi’nde mevzii olarak kullanıldığı yüzeyden izlenebilen alan yer almaktadır. 2023 yılı kazı programına dâhil edilen alanda gerçekleştirilen kazı çalışmalarının amacı; mevzileri ortaya çıkararak kentin Milli Mücadele Dönemi’ndeki kullanımı hakkında detaylı bilgilere ulaşmak, mevzi kalıntılarının mimari detaylarını ortaya çıkarmak ve arkeolojik verileri gün yüzüne çıkarmaktır. Tiyatro Tepesi’nde yer alan mevzi hattının içerisi büyük oranda erozyon toprağıyla dolmuş durumda olup, kazı öncesi yüzeyden büyük oranda hattın sınırları, gözle görünür düzeyde takip edilebilir durumdadır. Mevzi hattı şekil itibariyle “menderes” formundadır. Zik zak şeklinin tercih edilmesi, savunma hattının güçlendirilmesi ve olası bir saldırıya karşı daha az bir zayiatla savunmanın sağlanabilmesi amacıyla tercih edilmiş olmalıdır.
Mevzii hattı üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar karelaj sistemine göre sürdürülmüştür. Zikzaklardan oluşan her bir geçiş koridoruna, hattın kuzey ucundan başlanarak güneye doğru sırasıyla “Koridor 1- 40” arası koridor ismi verilerek her bölüm kayıt altına alınmıştır. Çalışmalara Tiyatro Tepesi’nin kuzeydoğu ucunda 10x10 m’lik 9N5E plan karesi içerisindeki kuzey- güney yönlü “Koridor 1” adı verilerek kayıt altına alınan mevzi koridorunda başlanmış olup, çalışmalar Tiyatro Tepesi’nin güney bölümünde kalan 10x10 m. lik 9N8J plan karesi içerisindeki Koridor 25’te sonlandırılmıştır. Tiyatro Tepesi’nde varlığı tespit edilerek kayıt altına alınan 40 adet mevzi koridorunun 25’i açığa çıkartılmıştır.
Mevzii hattı boyunca devam ettirilen çalışmalarda, mevzi koridorları içerisini kaplayan ortalama 1 m yüksekliğindeki toprak tabakasının erozyon dolgu tabakası olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu bu tabaka içerisinden erozyon sonucu taşınarak bu alana gelmiş Roma ve Bizans Dönemi’ne tarihlendirilen günlük kullanım ve depolama kaplarına ait seramik parçaları ele geçmiştir (Resim 73). Ayrıca mevzii sınırlarının belirlenmesi ve güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanıldığı tespit edilen birkaç parça halinde kısmen korunabilmiş dikenli tel kalıntısı ele geçmiştir (Resim 74). Mevzii hattının direkt toprağa kazılma yöntemiyle oluşturulduğu (çukur siper tekniği) anlaşılmıştır. Mevzii koridorlarının derinliği yüzey toprağından itibaren ortalama 90 cm dir. Mevzii hattının hazırlanması aşamasında kazılarak alınan atık toprağın mevzii koridoru önüne ortalama 40 cm yüksekliğinde bombeli bir şekilde yayıldığı saptanmıştır. Böylelikle hem mevziinin güvenliği arttırılmış hem de iş gücünden tasarruf edildiği anlaşılmıştır. Mevzii koridoru önündeki yükseklikle beraber mevzii derinliği ortalama bir askerin göğüs hizasında rahat atış yapabileceği ve aynı zamanda karşı hattı rahat gözetleyebileceği bir derinliğe ulaşmıştır. Mevzii koridor uzunlukları 2,55 ile 9,40 m arasında, genişlikleri ise 80 cm ile 1,5 m arasında değişkenlik göstermektedir. Bu düzenlemenin yanı sıra Büyük Menderes Vadisi ve devamında Sarayköy- Denizli ovasına hâkim noktalarda Koridor 5, Koridor 12, Koridor 20 ve Koridor 22 içerisinde yarım daire şeklinde düzenlenmiş gözetleme alanlarının (nöbetçi siperliği) oluşturulduğu görülmüştür.
Kazı çalışmalarında çok sayıda mermi, mermi kovanı ve mermi çekirdeği, gıda ürünlerine ait konserve kutuları, tabanca ve tüfek aksamları, aydınlatma aletlerine ait fener parçaları ve siperi daha korunaklı hale getirecek dikenli tel kalıntıları açığa çıkarılmıştır.
Resim 14: Kazı çalışmaları.
Resim 15: Kazı çalışmaları sonrası açığa çıkarılan mevzii koridorları.
1.6.2. Tiyatro Tepesi Mekân 1
Tiyatro Tepesi’nin güney yamacında, batı bölümü (mekânın büyük bir bölümü) 10x10 m’lik 9N9I, doğu bölümü 10x10 m’lik 9N8I plan karesi içerisinde kalan mekâna “Tiyatro Tepesi Mekân 1” adı verilerek mekân kayıt altına alınmıştır. Milli Mücadele Dönemi mevzii hattının Koridor 25 ile 28’in kuzeyinde kalan mekânın işlevini, kullanım evrelerini saptamak, mekânın mevzii hattı ve diğer mekânlarla olan ilişkisini belirleyebilmek amacıyla kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
Mekânın erken evre kuzey duvarıyla aynı örgü tarzında yapılan batı duvarının doğu yüzünden itibaren doğuya doğru 7 m uzunluğunda kuru örgü sistemiyle güney duvarının yapıldığı tespit edilmiştir. 50 cm kalınlığındaki duvarın korunabilen en üst seviyesi 220.38 m kotundadır. Mekânın güney duvarı üzerinde yaklaşık 60 cm genişliğinde, 40 cm derinliğinde bir ocak düzenlemesiyle karşılaşılmıştır. Aynı şekilde mekânın geç evre doğu duvarı da çay taşları ile kuru örgü stiliyle oluşturularak toplamda 7x2,5 m iç ölçülerinde bir mekân oluşturulduğu anlaşılmıştır. Geç evre doğu duvarı neredeyse tümüyle deforme olmuş durumda olup, korunabilen en yüksek seviyesi 220.01 m kotundadır. Mekanın zemini 219.74 m kotunda olup, zemin düzenlemesi sıkıştırılmış topraktır. Burada açığa çıkarılan mekânın son kullanım evresinin Milli Mücadele Dönemi siperleriyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Resim 16: Kazı çalışmaları öncesi Mekan 1.
Resim 17: Kazı çalışmaları sonrası Mekan 1.
1.6.3. Tiyatro Tepesi Kilisesi
Tiyatro Tepesi’nin zirve bölümünde yapılan jeoradar taramaları ve arkeolojik araştırmalar neticesinde, her biri 10x10’ar m’lik plan kareler olmak üzere, kuzeybatı köşesi 9N9F, kuzeydoğu köşesi 9N6F, güneybatı köşesi 9N9J ve güneydoğu köşesi 9N6J plan kareleri içerisinde kalan dörtgen planlı yapının kilise yapısı olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu bu kiliseye “Tiyatro Tepesi Kilisesi” adı verilerek yapı kayıt altına alınmıştır. Kilisenin kullanım evreleri ve mimari detaylarının belirlenmesi amacıyla alanda kazı çalışmalarına başlanmıştır.
Yapılan kazı çalışmalarında elde edilen arkeolojik veriler ışığında, özellikle pişmiş toprak figürin parçalarının kilise kazılarında yoğun bir şekilde ele geçmesi göz önüne alındığında Tiyatro Tepesi Kilisesi’nin erken kullanım evresinde tapınak olarak kullanım gördüğü düşünülmektedir.
Yapılan çalışmalarda kilise yapısına ait duvar kalıntıları ortaya çıkarılarak yapının sınırları belirlenmiştir. Jeo-radar taramaları sonucunda mevcut kilise yapısının üç nefli ve hemen hemen kare bir plana sahip olduğu anlaşılmıştır. Yapının tamamının kazısı ise önümüzdeki yıllar içerisinde tamamlanacaktır.
Resim 18: Tiyatro Tepesi jeo-radar tarama çalışmaları.
Resim 19: Kazı çalışmaları.
Resim 20: Kazı çalışmaları sonrası “Tiyatro Tepesi Kilisesi” sınırları.
1.6.4. Tiyatro Tepesi 10N2C Plan Karesi
Tiyatro Tepesi’nde yer alan mimari yapılar ve söz konusu bu yapıların kullanım evreleri hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak amacıyla tepesin kuzeybatı yamacında kazı çalışmaları yapılmıştır. Çalışmalar Tiyatro Tepesi Kilisesi’nin kuzeybatısında yer alan 10x10 m lik 10N2C plan karesi içerisinde 6x4 m lik alan içerisinde sürdürülmüştür.
Çalışmalarda güney kesit boyunca doğu- batı yönlü devam eden bir duvar hattıyla karşılaşılmıştır. Doğu- batı yönlü duvarın 1 m kalınlığındaki alt duvar bedeni, kaba yonulu düzgün kesilmiş traverten bloklarla örülmüş olup, örgü tekniği göz önüne alınarak MS 2. yy a tarihlendirilmiştir. Ancak yapının son kullanım evresine ait olduğu düşünülen duvar eklemeleri de bulunmaktadır.
Resim 21: 10N2C plankaresi kazı çalışmaları.
Resim 22: Çalışmalar sonunda 10N2C plan karesi yapı kalıntıları.
2. KORUMA ve ONARIM ÇALIŞMALARI
Restorasyon ve konservasyon çalışmaları uluslararası çerçevede alınan koruma ve onarım kararları doğrultusunda alanında uzman, kazı ekip listesinde belirtilen restoratörler tarafından Anıtsal Çeşme ve Latrina da sürdürülmüştür. Anıtsal Çeşmede gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları prova niteliğinde olup restorasyon öncesi proje çalışmaları için araştırma ve değerlendirme kapsamındadır. Latrina yapısında ise restorasyon çalışmaları tamamlanarak yapı orijinal plana sadık kalınarak anastylosis esaslı ayağa kaldırılmıştır. Bunun yanında yapılar içerisinde kazısı tamamlanan alanlarda restorasyon ve konservasyona yönelik faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Kazı laboratuvarında gerçekleştirilen çalışmalarda; küçük buluntu gruplarının konservasyon çalışmaları yapılmıştır
2.1. Latrina
Kentin kamusal alanlarının merkezine, Anıtsal Çeşme’nin güneyi ile Agora Kuzey Portiği’nin arasına konumlandırılmış olan Latrina yapısının kazıları, 2019 ve 2020 yılı sezonunda tamamlanmış olup yapıya ait mimari kalıntıların tamamı açığa çıkarılmıştır. MS 2. yy. ın başlarına tarihlendirilen yapı; 8,5 x 8,1 m ölçülerinde, kare planlıdır. Yaklaşık 45 kişilik olan Latrina merkezine 8 sütunlu peristilli bir havuz bulunur.
Kazı çalışmaları sonrasında Latrina için hazırlanan, analitik rölöve ve restorasyon projesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 11.12.2020 tarih ve 11475 sayılı kurul onayıyla restorasyon çalışmalarına 2023 yılında da devam edilmiştir.
2021 yılında Latrina’da gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla yapıya ait oturma blokları, sütun tamburları, kaideleri ve başlıkları gibi mimari blokların tespit edilen kırık parçaları taş yapıştırıcısı kullanılarak orijinal yerlerine yapıştırılmıştır. Yapı elemanlarının eksik parçalarının yapıştırılmasının ardından, orijinal yerleri tespit edilen bloklar prova amaçlı yerleştirilmiştir. 2022 çalışmalarında; provaları yapılan mimari yapı elemanlarının sabitleme çalışmaları tamamlanmıştır. 2023 yılında ise yapının duvar restorasyonuna başlanarak yapıya ait duvarlar kazı çalışmalarında bulunan duvar taşları ve tuğlalar kullanılarak orijinal plana sadık kalınarak belli oranda yükseltilmiştir. Ayrıca yapının ortasında bulunan havuzun tuğla döşemeli zemininde restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
Resim 23: Duvar restorasyon çalışmaları.
Resim 24: Duvar derz harcının yenilenmesi.

Resim 25: Duvar derz harcının yenilenmesi.
Resim 26: Latrina havuz zemini onarım çalışması öncesi.
Resim 27: Latrina havuz zemini onarım çalışması sonrası.
Resim 28: Restorasyon çalışmaları öncesi.
Resim 29: Restorasyon çalışmaları sonrası.
2.2. Anıtsal Çeşme
Anıtsal Çeşme 1.Etap Restorasyon Projesi, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23.03.2018 tarih ve 7778 sayılı kararlarıyla uygun görülmüş ve restorasyona yönelik hazırlanan anastylosis projelerinin uygulama sorumluluğunun kazı başkanlığımızca üstlenilmesine karar verilmiş ve çalışmalar bu doğrultuda devam etmektedir.
Anıtsal Çeşme, kuzey- güney yönlü uzanan Ana Cadde’nin batısına, Kutsal Alan’ın doğu bitişiğine konumlandırılarak inşa edilmiştir. Yapıda 2016, 2018 ve 2019 yıllarında kazı çalışmaları gerçekleştirilerek tamamıyla açığa çıkarılmıştır. MS 2. yüzyılın başlarına tarihlendirilen yapının ‘U’ planlı, düz temelli, podyumlu ve üç katlı olarak inşa edildiği tespit edilmiştir. Çeşmenin cephe süslemesi İon, Korinth ve Kompozit sütun başlıklı düzenin bir arada kullanıldığı anıtsal bir yapıyı oluşturmaktadır. Anıtsal Çeşme’nin, kuzey- güney yönlü batı duvarı dıştan dışa 32 m, kuzey kısa kanadı 9.67 m, güney kısa kanadı 9.67 m uzunluğuna sahiptir. Çeşmenin arka cephe duvarının kuzeyden ve güneyden 10 m içeride iki adet ve ikisinin ana ekseninde bir adet olmak üzere toplamda üç adet su kanalı yer almaktadır.
2023 yılı Anıtsal Çeşme’de sürdürülen restorasyon çalışmaları; yapıya ait mimari blokların kırık olan parçalarının tespit edilerek orijinal yerlerine sabitlenmesi ve gerekli görülen yerlere uygun krom çelik çubuklar kullanılarak sağlamlaştırma uygulamalarını kapsamaktadır. Ayrıca belgeleme, çizim, restorasyon vb. çalışmaları biten blokların restorasyon öncesi prova çalışmaları ile periyodik bakım çalışmalarını içermektedir. Bu çalışmaların büyük bir kısmı Anıtsal Çeşme restorasyon çalışmalarının araştırma ve değerlendirme aşamasını oluşturmaktadır
Resim 30: Anıtsal Çeşme duvar harç uygulaması.
Resim 31: Anıtsal Çeşme’nin duvarı nanokireç uygulaması.
Resim 32: Restorasyon çalışmaları.
2.3 Taberna
Her yıl tekrar edilen rutin bakım onarım çalışmalarında; Tabernaların duvarlarında bulunan fresklerin yüzeylerinde iklimsel ve atmosferik etkenlerden dolayı kir oluşumları tespit edilerek saf su ve sünger ile tampon yapılarak temizlenmiştir. Fresklerin bazı kısımlarında yüzeysel dökülmeler görülmüştür. Dökülme olan kısımlara %3’lük Primal AC–33 uygulanarak konservasyon uygulamaları tamamlanmıştır.
Resim 33: Taberna 2 periyodik bakım çalışmaları.
2.4. Konut Alanı
Mozaikli Konut’un 15,26x10,80 m ölçülerindeki atrium kısmında yer alan ve bir kısmı korunabilmiş taban mozaiklerinin yüzeylerinde dış etmenler nedeniyle bitkisel oluşumlar gözlemlenmiştir. Bu oluşumlar kontrollü bir şekilde yüzeyden alınmıştır. Mozaik yüzeyindeki toz tabakaları sentetik uçlu fırça yardımıyla temizlenerek, yıpranan geoteksil ve termal örtü, mozaiklerin ölçüsüne göre yenilenerek dış etkenlere karşı koruma altına alınmıştır.
Resim 34: Mozaik üzerindeki bitkisel oluşumların temizliği.
Resim 35: Çalışma sonrası.
2.5. Kazı Laboratuvarında Gerçekleştirilen Çalışmalar
Laboratuvarda pişmiş toprak, sikke, cam, metal ve kemik eserlerin konservasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Tüm küçük buluntuların konservasyon uygulaması öncesi mevcut durumunu gösteren fotoğraflama ve raporlama işlemi yapıldıktan sonra malzeme türü ve eserin bozulma durumuna göre uygun görülen koruma işlemleri uygulanmıştır.
Resim 36: Restorasyon çalışmaları.
Resim 37:Restorasyon ve konservasyon çalışmaları.
3. ÇİZİM- BELGELEME ÇALIŞMALARI
2023 yılı çalışma programı dâhilinde çizim ve belgeleme çalışmaları, kazı esnasında ele geçen küçük buluntu niteliğindeki eserlerde ve kazı alanında yapılara ait olan mimar bloklarda gerçekleştirilmiştir.

Resim 38: Metal ve Pişmiş toprak malzemeden yapılmış eserler.
Resim 39: Pişmiş toprak seramik örnekleri.

Resim 40: TR.18.AÇ.183 ve TR.19.AÇ.21 blok numaralı arşitrav bloklarının dijital çizimi