2022 YILI KAZI ÇALIŞMALARI
Bakanlar Kurulu’nun 03.10.2016 tarih ve 2016/9336 sayılı karar numarası ile Tripolis Antik Kenti’nde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Pamukkale Üniversitesi adına arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları Prof. Dr. Bahadır DUMAN’ın başkanlığında sürdürülmektedir.
Gerçekleştirilen çalışmalara arkeolog, sanat tarihçi, restoratör, nümismat, epigraf, jeolog, biyolog, mimar ve antropologlardan oluşan farklı disiplinlerde akademisyenler, uzmanlar ve öğrenciler katılmıştır.
1. ANA CADDE DOĞU PORTİK DÜKKÂN SIRASI
Hierapolis Caddesi Doğu Portiği’nin doğu, Podyumlu Yapının güney bitişiğinde doğu-batı yönlü uzanan dükkân sıralarından 2021 yılı kazı çalışmalarında “Tuğla Tonozlu Yapı” olarak adlandırılan mekânın MS 4. yy. sonunda doğu-batı yönlü uzanan ara duvarlar ile üç farklı mekâna ayrıldığı saptanmıştır. Söz konusu bu mekânlara kuzeyden güneye doğru sırasıyla; Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 1 (HCDP Mekân 1), Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 2 (HCDP Mekân 2) ve Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 3 (HCDP Mekân3) adı verilmiştir. Söz konusu bu mekânların kazısı 2022 yılı kazı programına dâhil edilerek kazı çalışmaları yürütülmüştür.
1.1. Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 1
2021 yılında büyük oranda açığa çıkarılan 11x3 m ölçülerindeki mekânın kazısına 2022 yılı kazı sezonunda da devam edilmiştir. MS 4. yy’in sonunda mekânın (ikinci kullanım evresinde) üst örtüsünü oluşturan tuğla tonoz yıkıntısı çizim ve belgeleme çalışmalarının ardından, yapının restorasyonunda tekrar orijinal yerinde kullanılmak üzere tasnif alanına kaldırılmıştır.

Mekân içerisinde gerçekleştirilen çalışmalarda, mekânın orta bölümünde yoğun şekilde mozaik tessera taşlarıyla karşılaşılmıştır. Söz konusu tesseraların yapının erken kullanım evresinde kullanıldığı, yapının tekrar düzenlenmesinde kullanım dışı kalan tesseraların yapının (geçten erkene) ikinci kullanım evresine ait zemin düzenlemesinin altında dolgu olarak kullanıldığı saptanmıştır.

2021 ve 2022 yılında mekân içerisinde ilerletilen çalışmalarda mekân duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Mekânın üst örtüsünü oluşturan tuğla tonoz düzenlemesinin kuzey duvar üzerinden güneye doğru eğimli bir şekilde yükseldiği, kuzey duvarın doğu bölümünde kısmen korunan tonoz düzenlemesinden anlaşılmıştır.
Kuzey duvarın 2,95 m güney paralelinde, büyük oranda korunabilen ve doğu-batı yönlü uzanan güney duvar, mekânın ikinci kullanım evresinde (MS 4. yy. sonu 5. yy. başı) yapının doğu duvarının batı yüzüne sonradan birleştirildiği anlaşılmıştır. Ayrıca güney duvar Mekân 2’nin (Taş Kesim Atölyesi) kuzey duvarı işlevinde kullanılmıştır.
Batı duvar üzerinde kısmen korunabilmiş durumda doğu-batı yönünde yapı içerisine geçişi sağlayan 90 cm genişliğinde bir kapı aralığı ile karşılaşılmıştır. Oldukça derme çatma bir örgü stiliyle örülmüş olan bu duvarın, yapının son kullanım evresinde (MS 9.-10. yy) inşa edildiği düşünülmektedir. Duvarın erken kullanım evresine ait sadece temel-dolgu bölümü korunabilmiştir.
2021 ve 2022 yılında mekân içerisinde sürdürülen kazı çalışmaları neticesinde, Mekân 1’in erken kullanım evresinde güneyinde yer alan mekânlarla birlikte (Mekân 2 ve 3) anıtsal nitelikli bir yapının (tapınağın?) kuzey bölümünü oluşturduğu anlaşılmıştır. MS 4. yy’de ise kullanım dışı kalan söz konusu bu anıtsal nitelikli yapının doğu-batı yönlü mekânlara bölünerek üzerlerinin tuğla tonoz ile kapatıldığı, bu mekânlardan kuzeyde kalan Mekân 1’in ise MS 4. yy’de dükkân olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Tonozun yıkılmasının ardından mekânın doğu bölümü yıkıntı haliyle bırakılarak, batı bölümünün MS 9.-10. yy’den itibaren bir süre ahır olarak kullanıldığı saptanmıştır.
1.2. Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 2 (Taş Kesim Atölyesi)
Hierapolis Caddesi Doğu Portiği’nin doğu, Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 1’in güney bitişiğinde doğu-batı yönlü uzanan Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 2’nin kazısı 2021 yılı kazı sezonunda büyük oranda tamamlanmıştır. İçten içe 9,36x3,75 m ölçülerindeki mekânın kazısı 2022 yılı kazı döneminde tamamlanmıştır.
2021 yılı kazı çalışmalarında yapının güney doğu iç köşesinde orta ölçekli, düz yüzlü ve kaba yonulu traverten parçalar ile yassı çay taşlarının dikilerek derme-çatma (harç malzemesi kullanılmadan) örülmesiyle oluşturulmuş bir düzenleme açığa çıkarılmıştır. Yapının son kullanım evresinde küçük bir havuz ya da yemlik olarak kullanıldığı düşünülen düzenlemenin çizim ve belgeleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından, yapının daha erken evrelerdeki kullanımına ilişkin daha detaylı verilere ulaşmak amacıyla bahsi geçen düzenleme kontrollü bir şekilde kaldırılmıştır. Bu alandan çıkarılan bloklar tasnif alanına kaldırılmıştır. Bu bölümde sürdürülen çalışmalarda her ikisi de bantlı traverten malzemeden yapılmış dörtgen ve sekizgen formlu opus sectila döşeme taşı ile karşılaşılmıştır.

Yapının kuzey duvarının güney bitişiğinde, batı duvarının 120 cm doğusundaki alan içerisinde sarı kil zemin üzerinde delikler yer almaktadır. Söz konusu bu düzenleme ahşap malzemeden yapıldığı düşünülen işlik tezgâhının zemin üzerine sabitlenmesiyle ilişkilidir. Yapının ortasında kuzey ve güney duvarına bitişik durumda hemen hemen karşılıklı durumda birer adet düz yüzlü, ince yonulu traverten bloklar yer almaktadır. Söz konusu bu blokların ahşap bir düzenlemenin alt kaideleri işlevini üstlendikleri düşünülmektedir.
Kazılarak alınan ortalama 35 cm yüksekliğindeki toprak tabakası içerisinden yoğun miktarda mermer ve bantlı travertenden yapılmış plaka parçaları tespit edilmiştir. Söz konusu bu parçaların bazılarında opus sectila/döşeme taşı imalatı amacıyla üzerinde kesim izleri yer almaktadır. Ayrıca opus sectila/döşeme taşı imal etmek için kesilmeye başlanmış ve kesilmek üzere mekânın kuzeybatı iç köşesindeki çukurda depolanmış durumda mermer süpürgelik, plaster başlığı, plaster kaidesi ve plaster gövde parçaları tespit edilmiştir. Hammadde olarak değerlendirilen söz konusu bu mimari öğelerden süpürgeliklerin üçgen formundaki taş döşemelerin imalatında kullanıldığı saptanmıştır.
Mekân 2 içerisinde yapılan kazı çalışmalarında taş kesimiyle ilişkili işlik izlerinin bulunması, zemin üzerinde taş kesiminden arta kalan sarımtırak renkli toprak tabakanın açığa çıkarılması, üzerinde kesim izleri bulunan yarı mamûl taş ürünler ile kesimi tamamlanmış çeşitli formlarda (üçgen, dörtgen, altıgen ve sekizgen) opus sectila taşlarıyla karşılaşılması, taş kesiminde kullanılan demir testere parçalarının açığa çıkarılması gibi önemli hususlar dikkate alındığında; mekânın MS 520 ile 650 yılları arasında taş kesim atölyesi olarak kullanım gördüğü netlik kazanmıştır.
Mekânın batı bitişiğinde yer alan Hierapolis Caddesi Doğu Portiği ile mekânın ilişkisini saptayabilmek amacıyla portik zemini üzerinde çalışmalar ilerletilmiştir. HCDP zemini üzerinde devam ettirilen çalışmalarda, kazılarak alınan ortalama 30 cm yüksekliğindeki toprak tabakası tümüyle elenmiştir. Yapılan çalışmalarda çoğunluğu bantlı traverten olmak üzere yoğun miktarda traverten ve yer yer mermer parçaları açığa çıkarılmıştır. Söz konusu bu parçalar taş kesim atölyesinde işlenmek üzere kabaca parçalanan ve hammadde olarak kullanılan blokların yontu artığıdır. Aynı tabaka içerisinde karşılaşılan sarımtırak renkli toprak tabakası ise kesimi tamamlanan taşların cilalanmasıyla ilişkilidir. Portiğin bu bölümünün MS 520-650 yılları arasında taş kesim atölyesinin avlusu olarak kullanım gördüğü düşünülmektedir.

2021 ve 2022 yılında mekân içerisinde ilerletilen çalışmalarda mekânın duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Mekânın doğu yarısında duvar yükseklikleri yüzey seviyesine kadar büyük oranda korunabilmişken, mekânın batı yarısındaki duvarların ise zemin seviyesinden itibaren ortalama 2,5 m yüksekliğindeki bölümü korunabilmiştir. Batı duvar üzerinde yapıya batıdan doğuya doğru geçişi sağlayan 90 cm genişliğinde bir kapı aralığı bulunmaktadır.
1.3. Tuğla Tonozlu Yapı Su Deposu
Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 2’nin (Taş Kesim Atölyesi) doğu bitişiğinde yer alan batı granariumun kuzey bölümünün geç kullanım evresinde (MS 520-650) taş kesim atölyesine su sağlamak amacıyla kullanım gördüğü saptanmıştır. Söz konusu bu bölüme “Tuğla Tonozlu Yapı Su Deposu” adı verilmiştir. Su deposunun açığa çıkarılarak yapının kullanım evrelerinin ve işlevlerinin saptanması, diğer mekânlarla olan ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla yapının 2022 yılı kazı programı dâhilinde kazısı yapılmıştır.

Tuğla Tonozlu Yapı Su Deposu içerisinde yapılan kazı çalışmaları neticesinde; içten içe 4,5 m genişliğindeki granariumun Taş Kesim Atölyesi’nin doğu bitişiğinde kalan kuzey kısmının 4 m’lik kısmı açığa çıkarılmıştır. Orta ölçekli kaba yonulu traverten parçalar, yer yer çay taşları ve düzensiz kırıklı mermer blok parçaları ile yatık döşenmiş tuğlaların kireç harçla örülmesiyle oluşturulmuş yapının doğu ve batı duvarlarının yüzeyden itibaren alt kotlara doğru büyük oranda korunarak devam ettiği görülmüştür.
Çalışma alanının ortasında su deposunun geç kullanım evresine ait çay taşları ile döşeli bir zemin düzenlemesiyle karşılaşılmıştır. Bahsi geçen zeminin üzerinde kısmen korunabilen orta ölçekli traverten parçalar ve çay taşlarıyla örülmüş 65 cm kalınlığında doğu-batı yönlü uzanan bir duvarla karşılaşılmıştır. Bahsi geçen duvar üzerinde kuzey-güney yönlü geçişi sağlayan 1 m genişliğinde kapı aralığı ile karşılaşılmıştır.
Batı duvarı üzerindeki 20x20 cm’lik kanal ve batı duvarının doğu yüzündeki duvarın en üst seviyesindeki tuğla üzerindeki kalker kalıntısı dikkate alındığında, yapının (geçten erkene) ikinci kullanım evresinde Taş Kesim Atölyesi’ne su aktarımı amacıyla kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca zemin düzenlemesinin korunamadığı bölümlerde yapılan çalışmalarda, çalışma alanının güneybatı köşesinde, mekânın batı duvarı önünde kireç harçlı bir tabakayla karşılaşılmış olması bu durumu destekler niteliktedir. Oldukça deforme durumdaki harç, su deposundaki suyun sızdırmazlığını sağlamak için kullanılmış olmalıdır.
Taş Kesim Atölyesi’nde ve Tuğla Tonozlu Yapı Su Deposu’nda yapılan çalışmalar neticesinde su deposunun Taş Kesim Atölyesi’yle birlikte MS 6.-7. yüzyıllarda kullanım gördüğü anlaşılmıştır.
1.4. Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 3
Hierapolis Caddesi Doğu Portiği’nin doğusunda, Taş Kesim Atölyesi’nin güney bitişiğinde yar alan mekâna “Hierapolis Caddesi Doğu Portiği Mekân 3” adı verilmiştir. Söz konusu bu mekânın açığa çıkarılarak yapının kullanım evrelerinin ve işlevlerinin saptanması, diğer mekânlarla olan ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla 2022 yılı kazı programına dâhil edilmiştir.

Mekân içerisinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, tonoz yıkıntısı üzerinde çoğunluğu mermer malzemeden yapılmış MS 150 yıllarına tarihlendirilen korinth sütun başlığı, arşitrav gibi malzemelerin yanı sıra traverten lento, söve ve eşik blokları ile karşılaşılmıştır. Söz konusu bu bloklardan mermer bir arşitravın fascia bölümünün bitiminden taç bölümüne geçiş kısmında boydan boya derin iki kesim izi yer almaktadır. Her iki kesim izinin arasındaki kalınlık dikkate alındığında bloğun opus sectila üretimi için kesilmeye başlandığı anlaşılmıştır.
Mekânın üst örtüsünü özel formlu tuğlalar ile kireç harç kullanılarak örülmüş tonoz düzenlemesi oluşturmaktadır. Mekân içerisine tümüyle yıkılmış durumda karşılaşılan tonoz düzenlemesinin batı bölümünde kireç harcın tümüyle mukavemetini yitirerek toz haline geldiği görülmüştür. Harcın mukavemetini yitirerek tuğlaların düzensiz şekilde yıkıldığı bölümlerdeki tuğlalar yapının restorasyon aşamasında tekrar kullanılmak üzere tasnif alanına kaldırılmıştır. Tonoz yıkıntısının korunamadığı bu bölümde mekân zemini üzerinde ocak düzenlemesiyle karşılaşılmıştır. Mekânın güneydoğu iç köşesinde, güney duvarı önündeki alanda kısmen korunabilen tonoz yıkıntısı ise çalışma alanında bırakılmıştır. Bazı tuğlalar üzerinde çoğunluğu kedi, köpek gibi hayvanlara ait ayak izleri bulunmaktadır. Bu izler tuğlaların kurutulması aşamasında kontrolsüz gezen hayvanlarla ilişkilidir.
Mekân içerisinde ilerletilen çalışmalarda mekânın duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Mekânın doğu yarısında duvar yükseklikleri yüzey seviyesine kadar büyük oranda korunabilmişken, mekânın batı yarısındaki duvarların ise zemin seviyesinden itibaren ortalama 2,5 m yüksekliğindeki bölümü korunabilmiştir.

Çalışmalar neticesinde Mekân 3’ün içten içe ölçüsü 13,5x4,5 m erken evre doğu duvarının alt kotunda itibaren ise 11,5x4,5 m olarak ölçülmüştür. Oldukça kalın bir yapıya sahip olan doğu duvarın, yapının (kuzeydeki TTY yapıyla birlikte) erken kullanım evresinde anıtsal nitelikte bir yapıya ait (tapınağın) taşıyıcı duvar işlevinde kullanım gördüğünü kanıtlar niteliktedir.
2. KONUT ALANI
2022 yılı kazı çalışmaları program dâhilinde Konut Alanı’nda Mozaikli Konut Doğu Sokağı-Mozaikli Konut Güney Sokağı kavşağının kuzeybatı köşesindeki 17x14 m’lik alan içerisinde kalan sivil mimaride kullanım gören mekânlar ile Mozaikli Konut Güney Sokağı içerisinde çalışılmıştır.
2.1. Mozaikli Konut Güney Sokağı
Genişliği 5 ile 5,25 m arasında değişkenlik gösteren Mozaikli Konut Güney Sokağı’nın 2022 yılı kazı çalışmaları neticesinde Mozaikli Konut Doğu Sokağı 2 kavşağından itibaren doğuya doğru 39 m’lik kısmı açığa çıkarılmıştır.
Küçük ve orta ölçekli çay taşları ve düz yüzlü kaba yonulu traverten parçalarla kireç harç kullanılarak örülmüş sokak duvarlarının kısmen korunarak devam ettiği görülmüş olup, duvarların çalışma alanı içerisinde kalan bölümü görünür duruma getirilmiştir.
Sokağın zemin düzenlemesinin sıkıştırılmış toprak ile oluşturulduğu görülmüş olup, alanın topografik yapısından kaynaklı olarak zemin kotu doğuya doğru düşerek devam etmektedir.
MKDS-MKGS kavşağından doğuya doğru sokağın kuzey yarısında; MKGS’nin geç kullanım evresinde işlik olarak kullanılan alanın güney bitişiğinde sokağın geç kullanım evresine ait sıkıştırılmış toprak zemin 2021 yılı çalışmalarında belgelenmiştir. Belgeleme işlemi tamamlanan geç evre zeminin kazılarak sokağın (geçten erkene) 2. kullanım evresine ait zemin düzenlemesi açığa çıkarılmıştır.

2.2. Mozaikli Konut Mekân 9
MKDS-MKGS kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan konut alanının atrium (avlu) bölümü Mekân 9 olarak adlandırılmıştır. İçten içe 14x10 m ölçülerindeki mekânın güney ucunda daha önceki kazı sezonlarında kazılmadan bırakılan 10x4 m’lik bölümündeki ortalama 1,20 m yüksekliğindeki toprak tabakasının kazısı tamamlanarak avlu tümüyle açığa çıkarılmıştır.
Avlulunun ortasında kare planlı zemini mozaik döşeli etrafı ise bantlı traverten sütunlarla çevrili olduğu bilinen bir havuz düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu havuza ait postament kaidelerin ise mekânın geç kullanım evresine ait duvarlarda devşirme olarak kullanıldığı saptanmıştır. Ayrıca havuz zeminindeki mozaik de güneye doğru korunamamış olup sadece küçük ölçekli çay taşlarıyla oluşturulan ‘statumen’ tabakası ortalama 3x2 m’lik alanda korunabilmiştir.
Avlunun etrafını aynı zamanda çevresinde yer alan mekânların dış duvarı işlevini üstlenen duvarlar çevrelemekte ve bu duvarlar üzerinde mekânlara geçişi sağlayan kapı aralıkları yer almaktadır. Duvarlar avlunun kuzey yarısında –mekânın zemininden itibaren- 1,5 m’nin üzerine kadar korunabilmiş durumdayken, mekânın güney yarısında korunabilen duvar yüksekliği ortalama 90 cm civarındadır.

2.3. Mozaikli Konut Mekân 15
MKDS-MKGS kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan konut alanının atrium bölümüne (Mekân 9’a) geçişi sağlayan ön oda Mekân 15 olarak adlandırılmıştır. 2022 yılı kazı döneminde mekânın kazısı yapılmıştır.
İlerletilen çalışmalarda mekân duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Küçük ve orta ölçekli çay taşları, kaba yonulu traverten parçalar ve tuğla parçalarıyla örülmüş mekân duvarları aynı zamanda çevre mekânların çevre duvarları olarak kullanılmıştır.
Mekânın batı, kuzey ve güney duvarları mekân zemininden itibaren ortalama olarak 60 cm yüksekliğe kadar korunabilmiştir. Aynı zamanda Mozaikli Konut Doğu Sokağı’nın batı duvarı işlevini üstlenen Mekân 15’in doğu duvarı ise eşik seviyesine kadar ancak korunabilmiştir. Mozaikli Konut Doğu Sokağı üzerinden Mekân 15’e ve Mekân 15’in içinde olduğu yapı kompleksine ana geçişi sağlayan eşik düzenlemesiyle karşılaşılmıştır.
Tümüyle açığa çıkarılan Mekân 15’in Mozaikli Konut Doğu Sokağı ile Mozaikli Konut Güney Sokağı kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan mekânlardan oluşan konut alanına Mozaikli Konut Doğu Sokağı üzerinden ana geçişi sağlayan ön oda işlevinde kullanım gördüğü anlaşılmıştır. Mekânın içten içe ölçüleri doğu yarısında 3x4,75 m, batı yarısında ise 3,60x4,75 m olarak ölçülmüştür. Mekân zemini ise yer yer yassı taşlar kullanılarak oluşturulan sıkıştırılmış toprak zemindir.

2.4. Mozaikli Konut Mekân 16
MKDS-MKGS kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan içten içe 7x5,80 m ölçülerindeki oda Mekân 16 olarak adlandırılmıştır. 2022 yılı çalışmalarında mekânın kazısı tamamlanmıştır.
Gerçekleştirilen çalışmalarda mekân duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Mekânın kuzey duvarı Mekân 15, batı duvarı ise Mekân 17 ile ortak kullanım olup, küçük ve orta ölçekli çay taşları ile traverten parçalar kullanılarak örülmüş duvarlar ortalama olarak 50 cm yüksekliğe kadar kısmen korunabilmiştir. Mekânın doğu duvarı ise aynı zamanda MKDS batı duvarı işlevini üstlenmekte olup, bu duvar temel seviyesine kadar deforme olmuş durumdadır. Küçük ölçekli çay taşlarıyla çamur harç kullanılarak örülmüş olan Mekan16’nın güney duvarı ise aynı zamanda Mozaikli Konut Güney Sokağı’nın kuzey duvarını oluşturmakta olup, söz konusu bu duvar mekân zeminine kadar büyük oranda deforme olmuş durumdadır.
Mekâna girişin, batısında yer alan Mekân 17 doğu duvarı üzerindeki kapı aralığından sağlandığı tespit edilmiştir. Mekân zemininin tuğlaların yatık olarak döşenmesiyle oluşturulmuş olduğu görülmüştür. Söz konusu bu zemin döşemesi büyük oranda korunabilmiştir. Mekânın kuzeydoğu iç köşesinden güneybatı iç köşesine doğru mekânı ikiye bölecek bir hat izlenerek, bu hattın kuzeybatısında kalan alanda zemin döşemesi büyük oranda korunabilmişken, güneydoğu bölümünde tuğla zemin korunamamış olup, bu alanda sıkıştırılmış toprak zemin yer almaktadır.

2.5. Mozaikli Konut Mekân 17
MKDS-MKGS kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan konut alanında Mekân 16 ile Mekân 18 arasında kalan içten içe 2,75x7 m ölçülerindeki oda, Mekân 17 olarak adlandırılmıştır. 2022 yılı kazı çalışmalarında mekânın kazısı yapılmıştır.
Çalışmalar neticesinde mekânın duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Küçük ve orta ölçekli çay taşları, traverten parçalar ile yer yer mermer devşirme parçalar kullanılarak örülen mekânın kuzey, doğu ve batı duvarları aynı zamanda çevre mekânların dış duvarı işlevini üstlenen ortak kullanım duvarlarıdır. Mekânın kuzey yarısında ortalama 50 cm yüksekliğe kadar kısmen korunabilen söz konusu bu duvarlar, mekânın güney yarısında ise temel seviyesine kadar deforme olmuş durumdadır. Bahsi geçen bu duvarlar üzerinde çevresindeki mekânlara geçişi sağlayan kapı aralıkları yer almaktadır. Bahsi geçen kapı düzenlemeleri dikkate alındığında mekâna giriş Mekân 9 “atrium” üzerinden sağlanmaktadır. Ayrıca Mekân 16 ve 18’e geçişin de bu oda üzerinden gerçekleştirildiği göz önüne alındığında Mekân 17’nin koridor-ara oda şeklinde kullanım gördüğü anlaşılmıştır. Küçük ölçekli çay taşlarıyla çamur harç kullanılarak örülmüş olan Mekân 17’nin güney duvarı ise aynı zamanda Mozaikli Konut Güney Sokağı’nın kuzey duvarını oluşturmakta olup, söz konusu bu duvar mekân zeminine kadar büyük oranda deforme olmuş durumdadır.
Mekânın zemini tuğlaların yatık döşenmesiyle oluşturulmuştur. Ancak tuğla döşeme büyük oranda tahrip olduğu için mekânın sıkıştırılmış toprak zemin ile kullanıma devam edildiği anlaşılmıştır. Tuğla döşeme mekânın kuzey yarısında mekân duvarlarının önünde birkaç sırası kısmen korunabilirken, mekânın güney ve orta bölümünde neredeyse hiç korunamamış durumdadır.

2.6. Mozaikli Konut Mekân 18
MKDS-MKGS kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan konut alanında Mekân 14 ile Mekân 17 arasında kalan içten içe 2,75x7 m ölçülerindeki oda, Mekân 18 olarak adlandırılmıştır. 2022 yılı kazı döneminde mekânın kazısı tamamlanmıştır.
İlerletilen çalışmalarda mekân duvarları tümüyle açığa çıkarılmıştır. Küçük ve orta ölçekli çay taşları, traverten parçalar ile yer yer mermer devşirme parçalar kullanılarak örülen mekânın kuzey, doğu ve batı duvarları aynı zamanda çevre mekânların dış duvarı işlevini üstlenen ortak kullanım duvarlarıdır. Mekânın kuzey yarısında ortalama 50 cm yüksekliğe kadar kısmen korunabilen söz konusu bu duvarlar, mekânın güney yarısında ise temel seviyesine kadar deforme olmuş durumdadır. Aynı zamanda Mekân 17’nin batı duvarı işlevindeki mekânın doğu duvarının konut alanının ikici kullanım evresinde inşa edilerek tek bir mekânın Mekân 17 ve 18 olmak üzere ikiye ayrıldığı, söz konusu bu duvar üzerindeki kapı aralığından ise mekân 18’e girişin sağlandığı anlaşılmıştır. Küçük ölçekli çay taşlarıyla çamur harç kullanılarak örülmüş olan Mekân 18’nin güney duvarı ise aynı zamanda Mozaikli Konut Güney Sokağı’nın kuzey duvarını oluşturmakta olup söz konusu bu duvar mekân zeminine kadar büyük oranda deforme olmuş durumdadır.
Çalışmalarda mekân zemini tümüyle açığa çıkarılmış olup, mekânın zemininin sıkıştırılmış toprak ile oluşturulduğu görülmüştür. Mekânın kuzeybatı köşesinde tuğlaların yatay döşenmesiyle oluşturulmuş olan zemin düzenlemesiyle karşılaşılmıştır. Mekânın kuzey ucundaki söz konusu bu düzenleme ve batı duvarın doğu yüzünde sonradan kapatılan oyuğun varlığı dikkate alındığında mekânın kuzey ucunun işlik olarak kullanım gördüğü tespit edilmiştir.

2.7. Mozaikli Konut Mekân 14
MKDS-MKGS kavşağının kuzeybatı köşesinde yer alan konut alanında Mekân 9’un güneybatısı ile Mekân 18’in batı bitişiğinde yer alan oda Mekân 14 olarak adlandırılmıştır. 2022 yılı kazı döneminde mekânın doğu yarısının 3x7 m’lik kısmının kazısı yapılmıştır.
Çalışmalarda mekânın güney yarısında yaklaşık 50 cm yüksekliğindeki tabakanın yıkıntı tabakası olduğu gözlemlenmiştir. Söz konusu bu yıkıntı tabakası çizim ve belgeleme çalışmalarının tamamlanabilmesi ve yıkıntı türünün detaylı bir şekilde saptanabilmesi amacıyla çalışma alanında bırakılmıştır. Mekânın güney ucunda 3x2,5 m’lik alanda büyük oranda korunabilen zemini yassı taşlarla oluşturulmuş işlik alanı tümüyle açılmıştır. Bahsi geçen işlik alanını kuzey bölümde yan yatırılmış traverten bir sütun tamburu sınırlandırmaktadır.

Çalışmaların ilerletilmesiyle mekânın doğu duvarı tümüyle açığa çıkarılırken, mekânın kuzey ve güney duvarlarının çalışma alanı içerisinde kalan bir bölümü görünür duruma getirilmiştir. Orta ölçekli traverten parçalar, orta ölçekli çay taşları ile kireç harç kullanılarak örülmüş olan mekânın doğu duvarı kuzey bölümde ortalama 1 m yüksekliğe kadar korunabilirken, güney bölümde ise işlik zemin seviyesine kadar yer yer deforme olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda Mekân 18’in batı duvarı işlevinde kullanım gören Mekân 14’ün doğu duvarı üzerinde, Mekân 14’ten Mekân 18’e geçişi sağlayan ve sonradan orta ölçekli çay taşları ve traverten parçalar ile kapatılan 1,25 m genişliğinde bir kapı aralığı tespit edilmiştir. Ayrıca doğu duvarının batı bitişiğinde, ahşap dikmenin kaidesi olarak kullanım gördüğü düşünülen traverten bir blokla karşılaşılmıştır. Söz konusu bloğun batı hizasında (batı kesit sınırında) doğudaki blokla aynı işlevle kullanım gördüğü düşünülen bir traverten blok daha in-situ şekilde açığa çıkarılmıştır. Kuzey duvar üzerinde Mekân 9’dan Mekân 14’e kuzey-güney yönlü geçişi sağlayan 115 cm genişliğinde bir kapı aralığı bulunmaktadır. Mekânın zemini kuzey yarısındaki 4x3 m’lik alanda sıkıştırılmış topraktan oluşturulmuş olup, güney yarısındaki 3x3 m’lik alanda ise zemini yassı taşlarla döşeli işlik alanı yer almaktadır.

3. DOĞU NEKROPOL TONOZLU MEZAR 1
Doğu nekropol içerisinde kentin doğu ziyaretçi giriş kapısı önünde oluşturulan otopark alanının kuzeyinde yer alan ve yüzeyde bir kısmı görülen doğu-batı yönlü uzanan mezara Tonozlu Mezar 1 adı verilerek kayıt altına alınmıştır. Tonozlu Mezar 1 yapısının (antik kentte kazı çalışmaları başlamadan önceki süreçte) Yenicekent-Güney Şelalesi karayolunun yapımı esnasında tonoz bölümü ile mezarın batı ve güney duvarlarının oldukça tahrip olduğu ve bu tahribatın etkisiyle yapının her geçen gün statiğini yitirerek mimari bütünlüğünün tehlikeye girdiği gözlemlenmiştir. Söz konusu mezar yapısının kazısını yaparak restorasyon ve konservasyon uygulamalarıyla koruma altına alınması, mezarın kullanım evreleri ve ölü gömme gelenekleri hakkında daha detaylı verilere ulaşmak amacıyla 2022 yılı kazı programına dahil edilerek mezarın kazısı tamamlanmıştır.
Tonozlu Mezar 1’in çevre temizliği çalışmalarının tamamlanmasının ardından mezarın içerisini dolduran ortalama 3 m yüksekliğindeki dolgu toprak tabakası kademeli olarak kazılarak, kazılan toprak tümüyle elenmiştir. Yüzeyden alt kotlara doğru 2 m derinliğindeki toprağın tümüyle erozyon dolgu tabakası olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu bu tabaka içerisinden mezar duvarları ve tonoz düzenlemesinden yıkılmış çok sayıda küçük ve orta ölçekli çay taşları ile kayrak taşlarına rastlanmıştır. Söz konusu taşlar bahsi geçen yapının restorasyonunda tekrar kullanılmak üzere tasnif alanına taşınmıştır.

Mezarın doğu duvarının 18 cm batısında, kuzey duvarının 18 cm güneyinde, güney duvarının ise 65 cm kuzeyinde, kuzey-güney yönlü uzanan kırık durumda ve içerisi tümüyle dolgu toprak ile dolmuş durumda bir lahit teknesiyle karşılaşılmıştır. Tekne içerisinde yapılan çalışmalarda, gömüyle ilgili arkeolojik veri verebilecek nitelikte kemik kalıntısına ve mezar hediyelerine ilişkin bir veriyle karşılaşılmamış olup, alanın genelinden ele geçen ve homojen bir dağılım göstermeyen birkaç adet seramik parçasına rastlanılmıştır.
Sarı-krem damarlı geniş gözenekli mermerden yapılmış olan teknenin (dıştan dışa) uzunluğu 2.62 m, genişliği 1.25 m, derinliği ise 98 cm olarak ölçülmüştür. Teknenin batı uzun kenarı ile kuzey ve güney kısa kenarlarının büyük oranda tahrip edildiği tespit edilmiştir. Ayrıca teknenin tam merkezi diyebileceğimiz kısmında doğu-batı yönlü boydan boya derin bir çatlama olduğu görülmektedir. Mezar içerisinde yapılan çalışmalarda lahit teknesinin kapağı ile kırık durumdaki eksik parçalarına rastlanılmamıştır.

Kazı ve temizlik çalışmalarının tamamlanmasının ardından Tonozlu Mezar 1 yapısının iç ölçüleri; 5.10 x 3.45 m olarak ölçülmüştür. Yapının zemini sıkıştırılmış ana toprak halindedir. Ancak mezar yapısının tonoz kısmıyla birlikte güneybatı bölümünün tümüyle tahrip olmasından kaynaklı bu bölümde zemin korunamamıştır. Çalışma alanı içerisinde kalan kısmının tamamı görünür hale getirilen yapının duvarları hakkında da bilgilere ulaşılmıştır. Tüm cephelere ait duvarlar, ağırlıklı olarak büyük ve orta ölçekli çay taşlarının kireç harç kullanılarak birbiri üzerine yükseltilmesiyle oluşturulmuş olup, yer yer yassı kayrak taşlarının da duvarlarda kullanıldığı görülmüştür. Duvarların yüzeyinde herhangi bir sıva kalıntısına rastlanılmamıştır. Yapının kuzey ve doğu duvarı 3 m yüksekliğe kadar kısmen korunabilmiş durumdadır. Kuzey duvarda mezar zemininden 2 m yükseklikte alt duvar bedeniyle benzer örgü tekniğiyle örülmüş tonoz bölümü kısmen izlenebilmektedir. Mezarın batı ve güney duvarları ise yer yer 2 m yüksekliğe kadar korunabilmiş durumdayken yapının güneybatı köşesi (güney ve batı duvarların bir kısmı ile zemin de dâhil olmak üzere) tümüyle tahrip olmuştur.
Tonozlu Mezar 1 yapısında gerçekleştirilen çalışmalar ve elde edilen veriler doğrultusunda, yapı Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirilmiştir.