Kadir Kameroğlu ile Söyleşi

http://cmyo.pau.edu.tr/yenisite/linkresim/l_kadir_kamero%C4%9Flu.gif

Sayın Kadir KAMEROĞLU

8 okul, 1 sağlık ocağı, cami, huzurevi yaptırdı. Devletten tek bir kuruş kredi almadı, devlete tek kuruş borcu yok. İşe trenle gidip geliyor, öğleyin simit yiyor.

Mütevazı bir ailenin çocuğu olarak Çivril'de dünyaya gelen Kadir Kameroğlu 70 yıllık ömrüne ölümsüz eserler sığdırmış. Ailenin tek evladı olan Kadir Kameroğlu, memleketinde terzi çıraklığı ile başladığı iş hayatını 1969 yılında kuyumculuk yaparak sürdürdü. Kapalıçarşı'da altın imalatı ve satışı yaparak büyük bir servetin sahibi olan Kameroğlu, kendini hayır işlerine adadı ve 8 okul, 1 sağlık ocağı, cami, huzurevi hastane ek binası yaptırdı. İlkokul mezunu olan Kameroğlu'na, 5 trilyonun üzerindeki hayırları Devlet Üstün Madalyası getirdi.


  • 'Tek kuruş kredi almadım'

    Madalyanın kendisine birtakım avantajları yanında getirdiği protokol sırası dahil olmak üzere hiçbir imkanı kullanmadığını ifade eden Kadir Kameroğlu "Hiç vergiden düşmeden hiç kredi almadan, hiçbir devlet ihalesine girmeden, şahitlik dahil hiçbir mahkemeye gitmeden, Devlet Üstün Hizmet Madalyası aldım. Kendi doğup büyüdüğüm topraklara borcum vardı. Borcumu ödediğimi zannediyorum" diye konuştu.

 

  • 'Hizmete devam edeceğim'

    Daha ileride gücü yettiğince büyüdüğü topraklara hizmet etmeyi sürdüreceğini kaydeden Kameroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mutluluklar paylaştıkça artar; acılar paylaştıkça azalır. Bu hizmetleri yaparken adeta okuyamamanın hıncını çıkartıyorum. Okuyamadım, paramız yoktu. Kalem vardı, defterimiz yoktu. Devlete resmi müracatım var. 'Çivril'de hangi eğitim yönünde ihtiyaç olduğu takdirde acilen tarafımdan yapılacaktır' diye valiliğe dilekçem var. Topraklarıma borcum var, içtiğim sulara borcum var. İnsanlara borcum var. Türkiye'me Çivril'e güzel hizmetler yapmak sevdasındayım. Benim derdim bunlar, gerisi hikaye. VIP salonunu hiç kullanmadım. VIP salonu nerdedir bilmem bile. VIP, protokol ne menem şeydir bilmem."

 

  • 'VIP ne menem şeydir'

    Altıncıların değil hayırseverlerin kralı olduğunu ifade eden Kameroğlu, "Bana deseler ki hayatın boyu simit yiyeceksin ama Türkiye eğitim savaşını kazanacaksın. Simit yemeyi tercih ederim" dedi. Karvizitinde "Hakk'ın rızası için halkla beraber" yazdığını belirten Kameroğlu "Beni şimdi Amerika'ya götürseler zevk almam. Ama gelin Erzurum'a, Erzincan'a gidelim, bir okul açalım kurdele açalım derse oraya güle oynaya çocuklar gibi şen giderim" şeklinde konuşuyor.

 

  • ÖĞLE MÖNÜDE SİMİT VAR

    Sabah namazına kalkarak güne başlayan Kameroğlu bir saatlik yürüyüşün ardından pahalı olmasından kaçındığı kahvaltısını yaparak güne başlıyor. Kameroğlu bir gününü şöyle özetliyor. "Bütün zamanımı memleketime vatanıma ne türlü yardım yapabilirim diye düşünürek geçiririm. Çivril'den telefonlar gelir. Doktor yoktur, bildiğim bürokratlarla temas ederim. Öğretmen eksikliği vardır, ilgili yerlerle temas ederim. Buna benzer aktiviteler yaparım. Öğle yemeğim sadece simittir. Misafirim gelirse tablotlucaya giderim. Bol bol okurum. Evime trenle giderim. Özel şoförüm ve korumam yok. Evime gider gazetelerimi okur, televizyon seyrederim. Eşimle su ve elektrik faturaları yüzünden sık sık tartışır boş akan musluklar için çok kızarım."